Makaleler

Published on Ocak 1st, 2021

0

Yeni yıl üzerine – Resul Erenler


Yeni yılda, herkesin dilek ve temennilerine katılmakla birlikte, çok umutlu olmadığımı, yer yüzünde insanlığın büyük bir kesiminin de mutlu olamayacağını ne yazık ki  söylemeliyim. 

Ne tuhaftır ki her yeni yılda savaşlara, kıyımlara, sürgünlere ve katliamlara sebebiyet verenler, çıkar televizyon kanallarında iyi dilek ve temennilerden bulunur. Barıştan, kardeşlikten insanlık onurundan söz ederler. 

Yaşanan tüm kötülüklerin kaynağı ve onlara sebebiyet verenler kendileri olmalarına rağmen, güzellikten, kardeşlikten bahsederek ahkam kesenlerde onlar olur. Yeni (2021) yılı girerken de aynı söylemlerle ne yazık ki karşılaşacağız. Tabiki Türk Cumhurbaşkanı R.T.E da bunlardan biri. 

İktidara geldiği 18 yılı içinde ülkede halklara yaşatmadığı zülüm kalmadı. Onunla yetinmedi, ülkenin tüm kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çekerek, her zaman çevresinde tutacağı bir zenginler sınıfı yarattı. Onunla da kalmadı; gerçek amacı olan, İslami kurallarla yöneteceği devlet yapısını tamamen kurumsallaştırdı ve eski Kemalist kurumları tek tek ortada kaldırarak.   

Yeni bir yıla girmeye saatler kaldı. Geride bırakmakta olduğumuz 2020 yılı insanlık açsında iyi geçmedi. Çok acılar yaşandı, daha doğrusu yaşatıldı. İnsanlık, yazıyı keşf ettiği ve sosyal yaşama adım attığı günden bugüne her yeni bir yıla girerken iyi dilek ve temennilerde bulunur. Bu güzel ve insani bir gelenek olsa gerek. Ancak, egemenler her şeyde olduğu gibi yeni girilecek yıla, geride bırakılan yıldaki acıları, sıkıntıları yaşanmaması gereken tüm kötülükleri taşırlar. 

Bu söylemleri en çok sistem yöneticileri-Başbakanlar, Cumhurbaşkanları, Krallar ve Kraliçeler yapar. Ne yazık ki, savaşlara, kırımlara, sürgünlere, işgallere ve katliamlara da bunlar sebebiyet verir. Ne tuhaf değilmi?

Yeni yıla yaklaşırken, sosyal medyada, barışa, huzura ve kardeşliğe dair, mesajların yayınlandığı, kardeşçe, barış içinde, mutlu, güzel bir gelecek için dilek ve temennilerde bulunulan mesajlar en çok rastlanılan mesajlar oluyor. 

Kuşkusuz bu mesajların; içten ve samimiyete dayalı olanları tartışma götürmez güzelliktedir. Ancak sadece ülkemizde -Türki ‘yede ki, gelişmeler karşısında, kitlelerin, aydın geçinenlerin ve sosyal demokrat olduğunu söyleyenlerin, ülkenin batısında gelişen en ufak bir olayda sokakları iktidara dar edenler,  doğuda-Kürdistan da yüz bin nüfuslu, iki yüz bin nüfuslu kentler yerle bir edilirken seyir etmekle yetindiler. Yani Kürtler söz konusu olunca, kadınlar sokak ortasında katledilince, işçiler emekçiler hak aramaya çıkınca güvenlik güçlerinin şiddetine sesiz kalırlar. Milliyetçi, şoven ve ırkçı -Türk ırkçısı- olmak insani değerlerden daha önce gelir. Daha yeni yıla saatler kala bu ülkede kadınlar katledildi. Onların ketline karşı çıkanlar polis gücüyle zor kullanılarak ve hatta darp edilerek dağıtıldılar. İşte bu gibi uygulamalar varken, yaşanıyorken mutlu olmuyorum mutlu bir yılın olacağına da inanmıyorum. Bu kadar mutsuzluk varken, insanlar acı yaşıyorken ve kadınlar katledilirken ve çocuklarına ekmek götüremediği için yaşamına son veriyorsa insanlar mutlu olamıyorum. Her yeni yılda yapılan mutluluk çağrıları, tıpkı şükürler olsun söylemi gibi yaşanacaklara teslimiyet gibi geliyor bana. İşte bundan dolayı mutlu ve umutlu değilim olamıyorum.

Bunları görünce ve yaşayınca, insan dillendirilen o güzel temennilerin sadece sözde ve birer aldatmacadan öteye gitmediği ve sadece kitleleri bu güzel söylemlerle aldatmaya çalıştıklarını düşünüyorum. İşte bu yüzden mutlu ve umutlu olamıyorum. 

Bu bir karamsarlık değil. Yaşanan gerçeklerden hareketle bir tespit varılan bir sonuç.

Ne yazık ki, dünya halklarına en çok bu acıları çektiren, savaşlara yol açanlarda, bu tür iyi temenni ve dileklerde bulunurlar. Hem de insanların inançlarını kirli emellerine alet ederek ve o duyguları kullanarak bunu yapıyorlar. İşte bundan dolayı mutlu ve umutlu değilim. 

Örneğin; Recep Tayyip Erdoğan her yeni yıl mesajında, bir diz iyi dilek ve temenniden bulunduktan sonra “Rabim yar ve yardımcımız olsun” diyerek bitiriyor mesajını. Bu yılda aynısını yapacak. Aklı başında inançlı insanların, bu çağrının Rab’da, karşılık bulması için bu ülkede yıllardır mazlum Kürt halkına, işçilere, emekçilere devrimcilere sosyalistlere-diyelim ki Rabbin sosyalistlerle işi yok, arası da iyi değil olmazda- bunca acı çektiren, insanların evlerini başına yıkan, yaşlı, kadın, engelli ve çocuk, demeden katliamlara tabi tutan birinin, iyi dilek ve temennilerde bulunması ne kadar inandırıcı olabilir. Ya da çağırdığı Rabbi bunun neresinde yer alır.

Dünya emperyalist sistemin başında bulunan ve dünya siyasetine yön veren liderlerin tümünün ellerinde insan kanı var. Tüm zalimliklerin ve haksızlıkların altında onların imzası var. Ve onlar, insanların inançlarını bu kirli emellerine alet ederek bu vb. Katliamları aralıksız dünyanın her yerinde yaptılar, yapmaktalar.

Türk devletinin Cumhurbaşkanı, 18 yıldır bu ülkede iktidarı elinde bulunduruyor. Ve bu 18 yılda bırak başında olduğu ülkeyi, komşu ülkelere yaşatmadığı acı kalmadı. Bu adamın RTE’nin, her yıl iyi dilek ve temennilerde bulunması iki yüzlülük değilse nedir. Bu kadar zalim birinin Rabba sığınarak yeni yılda iyi dileklerde bulunması ne kadar inandırıcı olabilir. Ama bu ülkede karşılık buluyor. İşte bundan dolayı mutlu ve umutlu değilim. 

Beslediği, büyüttüğü ve devletin olanaklarını pervasızca hizmetine sunduğu İŞİD denen barbar, aşağılık katillerin, insanları demir kafesler içinde vahşice yakarak, kafaların keserek ve öldürdüğü insanların ciğerlerini çıkarıp yiyecek kadar tarifi imkânsız bu aşağılıkların en büyük destekçisi, cephe gerisi lojistik destek vericisi bu zat değil miydi? Bu tiplerin çıkıp televizyonlarda güzellik, mutluluk ve barış dileğinde bulunması bana tuhaf geliyor da ondan umutlu değilim. Yine de herkes gönlünce mutlu olmaya çalışsın.


Resul Erenler – 31.12.2020

Tags:


About the Author



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to Top ↑