Published on Aralık 10th, 2022

TSP: İnsan Hakları Haftası’nda Politik Tutsaklara Özgürlük!

Tutsakların Sesi Platformu (TSP), “İnsan Hakları Haftası’nda Politik Tutsaklara Özgürlük!” başlığıyla yaptığı açıklamada, “Tutsakların Sesi Platformu olarak, insan haklarından yana olan herkesi politik tutsakları sahiplenmeye çağırıyoruz. Onlara mektup yazarak, kart göndererek, maddi ve manevi katkı sunarak, dışarıda ‘Politik Tutsaklara Özgürlük’ eylemlerine katılarak dayanışmayı yükseltelim.” çağrısını yaptı.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

TSP tarafından yapılan açıklama şöyle:

İnsan Hakları Haftası’nda Politik Tutsaklara Özgürlük!

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 1948’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda kabul edildiği 10 Aralık “İnsan Hakları Günü” ve bu kapsamda 10-17 Aralık tarihleri arasında kutlanan “İnsan Hakları Haftası”nda insan hakları ihlalleri devam ediyor.

Mevcut emperyalist-kapitalist sistemin ağır sömürü ve baskısına karşı gelen, faşist ve totaliter diktatörlüklere karşı özgürlük ve adalet için mücadele eden işçiler, emekçiler, kadınlar, LGBTİ+lar, gençler, aydınlar, kısacası toplumun tüm muhalif kesimleri gözaltı ve tutuklama, işkence, katledilme ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Pandemi gerekçesiyle işçi sınıfı ve emekçilerin hakları kısıtlanarak, yasaklanarak yoksulluğu artıran ve tekellerin sermayesine sermaye katan devletler, bu saldırılarını iki emperyalist kamp arasında Ukrayna üzerinden sürdürülen savaş bahanesiyle daha da büyüttüler. Herkesin en doğal hakkı olan beslenme, sağlık, eğitim, konut, ifade, örgütlenme ve gösteri özgürlüğü gibi temel insan hakları kısıtlanarak, enerji ve gıda fiyatları yükseltilerek, iklimin kirletilmesi ve doğanın talanına devam edilerek, insanın geleceği daha büyük tehlikelere atılmakta.

İran faşist molla rejimi “Jin, Jiyan, Azadi” sloganlarıyla ayaklanan halka katliamlar yaparken, tutukladığı on binlerce insan idam tehdidi altında.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne imza atmış olan Avrupa devletleri, emperyalist çıkarları için insan haklarını ayaklar altına almakta, İsveç’in Kürt siyasi mülteci Mahmut Tat’ı faşist Türk devletine iade örneğinde olduğu gibi, her gün onlarca mülteciyi sınır dışı etmekte, Kürdistan’a kimyasal bombalar yağdıran, köyleri ve kentleri bombalayarak sivil halkı katleden ve savaş suçu işleyen Türk devletine her türlü desteği sunmaktadırlar.

Avrupa devletlerinin hapishanelerinde onlarca politik tutsak ağır tecrit koşullarında tutulmaktadır.

Türk devletinin faşist zulüm ve barbarlığına karşı gelen, biat etmeyen, sokağa çıkan herkesin yaşam hakkının dahi tehlikede olduğu bilinmektedir. 25 Kasım’da kadına yönelik şiddete karşı çıkan kadınlar, erkek egemen devletin şiddetine maruz kaldılar, gözaltına alındılar.

Türkiye’de HDP’li siyasetçiler, belediye başkanları, sosyalistler, devrimciler, avukatlar, akademisyenler, sendikacılar, işçiler, öğrenciler, kadınlar, gençler, çocuklar hukuksuz bir şekilde tutuklanmakta ve cezalandırılmaktadır.

Türk devletinin Kürt özgürlük gerillasına karşı kullandığı kimyasal silahların araştırılmasını isteyen onurlu aydın ve Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı dahi tutuklanarak tüm topluma gözdağı verilmek ve susturulmak istenmektedir.

On binlerce politik tutsağın bulunduğu Türk devletinin hapishanelerinde insan hakları ihlalleri had safhadadır. Politik tutsakların kaldıkları hücreler basılmakta, eşyaları parçalanmakta, elbiselerine dahi el konulmaktadır.

Hasta tutsaklar tedavi edilmeyerek ölüme terk edildikleri gibi, Garibe Gezer örneğinde olduğu gibi onlarca tutsak işkenceler sonucu katledilmektedir.

İmralı adasında yıllardır görüş hakkı dahi tanınmadan tutulan Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit devam etmektedir.

30 yıldır hapiste olan ve 1 Aralık’ta tahliye edilmesi gereken Şadiye Manap örneğinde olduğu gibi tekrar tutuklanarak tahliyeleri engellenmektedir.

HDP önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş AHİM kararlarına rağmen hukuksuz bir şekilde 6 yıldır hapiste tutulmaktadır.

Türk devleti tutsaklar üzerinde baskıyı artırırken, dışardaki tutsak yakınlarına yönelik saldırılarını da arttırmaktadır. Hasta tutsakların serbest bırakılmasını talep eden tutsak yakınları her hafta polisin saldırısına uğramakta ve gözaltına alınmaktadır.

Tutsakların Sesi Platformu olarak, insan haklarından yana olan herkesi politik tutsakları sahiplenmeye çağırıyoruz. Onlara mektup yazarak, kart göndererek, maddi ve manevi katkı sunarak, dışarıda „Politik Tutsaklara Özgürlük” eylemlerine katılarak dayanışmayı yükseltelim.

Özgürlük, eşitlik ve adalet için mücadelelerinden dolayı hapiste olan dünyadaki tüm politik tutsakları selamlıyoruz.

Politik tutsaklara özgürlük!

Tutsakların Sesi Platformu (TSP)