Söyleşiler

Published on Ekim 17th, 2022

0

Söyleşi: “Gençlik” nasıl “geleceğimiz” olur?


Regensburg Alevi Kültür Merkezi’nde 22 Ekim’deki gerçekleştirilecek olan “Günümüzün eğitim sorunları ve çözüm yöntemleri” başlığıyla düzenlenen söyleşiye konuşmacı olarak Pedagog/çocuk ve Gençlik Eğitimcisi Sevinç Ayçiçek ve Pedagog/Androlog Metin Ayçiçek geliyor.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

22 Ekim Cumartesi günü saat 18.30’daki söyleşi, Vilshofenerstr. 8 adresinde bulunan Regensburg ve Çevresi Alevi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Etkinliği düzenleyenler tarfından iletilen bilgilendirmeyi aşağıda veriyoruz:

“Gençlik” nasıl “geleceğimiz” olur?    

Çağımız, insanlık için teknolojinin her gün biraz daha çoğalan olanaklarıyla dolu. Fakat bu olanaklar, insanlığın her alanda gelişiminin sağlanması amaçlı kullanılmak yerine, uluslararası tekelerin kârlarının daha fazla artırılmasına yönelik kullanıldığı için, sorgulama yeteneğimizin büyük oranda yok edilmesi amacına hizmet ettiği açıktır. Bilimsel bilgi, bütün insanlığın yararına geliştirilmek ve her toplumun gelişkinlik düzeyini artırmak yerine, teknolojiyi insan beyninin sorgulama yeteneğinin iyice tüketilmesine yöneltildiği açıktır.

Günümüz insanının büyük çoğunluğu, çağımız tekellerinin ürettiği “tüketim hastalığı” gibi hastalıklar nedeniyle, insanın en özel yeteneklerinden olan “toplumsal yaşama paylaşımcılık temelinde katılım” değerlerini büyük oranda kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Uluslararası tekellerin kontrolünde olan kitlesel iletişim araçları, giderek daha fazla oranda insanı kendi denetimi altına almakta; onların zihinlerini bütünüyle kâr amaçlı olan kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmekte; hatta, toplumsal değerlerin bu amaçlar doğrultusunda yeniden oluşturulmasına çalışmaktadır. Ve sorgulamadan, bu tuzağın içine çekebilmek için, giderek daha fazla boyutta kendi beynimizin üreticiliğinin kullanılmaz konuma çekilmesine çalışmaktadır.

Oysa, iki taşı birbirine vurarak kıvılcımından ateş üretmeyi becerip, kesintisiz bir süreçle bilgiyi insanlığın yararları için üretebilen insan, bugün, kendi kendini nükleer enerjiyle tehdit eder bir gelişkinliğe ulaşmıştır.

Bugün, her zamankinden daha fazla olarak, bağlandığımız toplumsal değerlere ilişkin konuları yeniden sorgulamak zorundayız. Bu elbette yeni kuşak insanlığın istemleri doğrultusunda olacaktır. “Kuşak” tanımlarının, henüz günümüzdeyken, alfabetik sıralamanın “sonuncu harfi” olan “Z Kuşağı” olarak tanımlanması bile “bir felaketin habercisi” değil midir?

Elbette yeni kuşaklar olacaktır, ama bu süreç “gençlik, gelecektir!” gibi hamaset ifade eden sözlerle gerçekleşemez. Cümleyi yeniden ve şöyle kurmamız geleceğin umutlarını yeniden yeşertebilir: “Gelecek, gençliğin sorgulama becerisinin gelişkinliği oranında, günümüz gençliği tarafından gerçekleştirilecektir!” Tarih bunu, kuşaklar arasındaki etkileşimin temel dinamiğine işaret ederek şöyle formüle etmiştir: “Ne ekersen onu biçersin!” sözü”,

Tarih boyunca, özellikle ülkemiz coğrafyasında Alevi toplumu hileyle, inkârla, baskıyla, zulümle ve hatta sık sık gördüğümüz gibi katliamlarla yok edilmek istenmiştir. Ama tüketmeye yönelik her zulüm, ona karşı direnen güçlü ve haklı “var olma” direnişinin karşısında kaybetmiştir.

Ve Alevi gençliği, kendi değerleri içerisinden bulup çıkarabileceği toplumcu-paylaşımcı örneklerle kendisi için değerlilik duygusunu yaratabilmeli; bu duyguyla, kendisinin başkaları için önemliliğinin yani toplumsal yaşamda sorumluluğunun farkında olmalı; bu farkındalıkla toplumsal yaşamda varlığının yani yaşamının anlamlı olduğunun bilinciyle davranmalıdır.

Katılımlı bir sohbet olması dileğiyle.

Tags: , , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑