Published on Mayıs 15th, 2021
0Sistemin iki yüzü | Binali İpek
Ülkemizde bu kadarı da olmaz denilen ne varsa, var oldu, olmaya da devam ediyor.
Yüzyılın başında meşrutiyet öncesi başlayan, ittahatçılarca başlayan derin siyasal kirli çetecilik 1940’lı yılların ikinci yarsında NATO ile buluşunca yeni evreye geçti.
Kapitalist egemenlerin çıkarına ters düşman gördüğü, gazeteci, aydın, siyasal muhalif aktivist, öğrenci, genç vs. derin ilişkiler ağı üzerinden ya katledildi.
Ya ağır işkence vs.insanlık dışı uygulamalarla saf dışı bırakıldı.
Çok çeşitli toplumsal olaylarda, provakasyonun arkasında yine bu kirli ilişkiler ağının kurgulanan planları zamanla konuşulur oldu.
Çok çeşitli senaryolar eşliğinde kurgulan günümüze kadar bir çok çeşidini artık tarih olarak okuduğumuz kanlı kirli bir tarihi miras ve o mirasın gelenek ve kültür bıraktığı norm haline gelmiş nice nice olaylar silsilesi günümüze taşındı.
Zamana,teknolojiye uyarlanan ,Ülkemizde rejimin kan damarlarına sirayet etmiş Hollywood filimlerinin senaryolarında bile akla gelmeyen neler nelerdir.!
Bir Kutsal vardı “DEVLET ” ve o devletin asıl sahibi rolünden vaz geçmeyen, milliyetçi, mukaddesatçılardan, müteşekkil her türlü maske ile karşımıza çıkabilen bazen sivil, bazen, siyasetçi, bazen işadamı, bazen, mafya lideri, bazen üniformalı, bazen resmi bürokrat vs.
bir çok rol ile ülkeyi normalleştirmek, hukuk adalet kavramlarının vatandaşlar arasında herkesin ortalama değer gördüğü normlar Ülkemizde malesef yerine oturmadı.
Bu ortamın yaratığı alışkanlıklar kayırmacılık, rüşvet, mafya alanları, hep aktif kaldı.
Siyaset gücünü bazen bu hazır yapılara dayandırdı. İktidar ortaklığına düştü.
Mustafa Suphi’den Koçgiri’ ye, Dersim’den,6-7 Eylül olaylarına Darbelerden, idamlara, Üniversite öğrencilerinin kamplaşmasından, saldırılara, Kürt sorunundan, Alevilere, çevre talanından, kıyıların rant alanlarının paylaşımına, insan kaçakçılığından,gerici Tarikat ve faşist örgütlenmelere, sahte Ssl yapılara, fuhuş ve her türden uyuşturucudan ,organ ticaretine kadar yolsuzluklar ,faili meçuhuller, vs.vs.
Peki bunca dolaplar dönerken, zaman,zaman aydınların,gazetecilerin can bedeli açığa çıkardıklar buz dağının görünen yüzünün kazalar sonucunda,iç hesaplaşmalar sonucunda ortaya saçılması toplumsal, siyasal sessizlik neden oluyor..???
Yada horoz dövüşü polemiklerin ortasında silikleşerek kayboluyor..??
Bu kadar tehlikeli bir gücü hangi hakim, savcı, polis karşısına alabilir.
Alırsa neler olur., Siyasi partiler neden kıyısında kıytırık dansı yaparlar..??
Gariban, işsiz, yoksul sesini çıkardığında, Kadınlar Kadın cinayetlerini protesto ettiklerinde, memur, işçi, zam istediğinde ,emekli geçinemiyoruz dediğinde, öğerenci okullarında hak talebi dile getirdiğinde, muhalif düşünce açıklamalarında ,sendikalar sivil toplumsal kuruluşların istem ve taleplerinde dünyalarını başlarına geçiren gaza, toza boğan, yerlerde sürüyen, adliye koridorlarında süründürenler kim..??
Egitimi gericileştirerek, yozlaştıran gençliği uyuşturucu ile zehirleyen vatan,bayrak,millet diyerek toplumsal kamplaşmayı derinleştiren her türlü tezgaha yatan bu çetelerin asıl sahibi emperyalizim ve onu gizli örgütleridir.
Kapitalizm dünya insanlığının baş düşmanıdır.
“Bal tutan parmağını yalar” sahtekarlığından kurtulamayan toplumun, rüşveti, riyayı kültür haline getiren toplumun, dini etnik aidiyet kullanan ranta çevirenlerin revaçta olduğu toplumun, Emperyalistlere uşaklığı bitmeyecektir.
Bu bedellerin daha da ağır geçeceği günler yakındır, Dünya uyuşturucu trafiğinin yöneldiği mafya cenneti olmaya yelken açmış olduğunu aklı başında tüm aydın gazeteciler dile getirmeye çalışıyor.
Unutmayalımki, en azılı kanlı terör örgütleri El Kaide, İşid (Daiş) gibilerinin sahipleri emperyalistlerdir.
Kolombiya’dan, Bolivya’ya, Afganistan’a çetelerin uyuşturucu trafiğinin yanında, hamisi olan Emperyalistlerdir.
Ülkemizde çeteciliğin mafyanın diz çökmesi Emperyalist tekellerin, yenilgisi olacaktır.!!
Ama unutulmasın ki hiçbir çete yada mafya grubu, diğeri ile asla mücadele etmez..! Çıkarları çatışır sonunda yine uzlaşırlar.!!
Aydınlanma ,adalet, hukuk, eşitlik, özgürlük mücadelesi veren, özgürce düşünebilen, hak, hakikat için bedeller ödeyen, ödemeyi göze alan cümle canlara..
Aşk ile…
Binali ipek – 15.05.2021