İnsan Hakları

Published on Ocak 7th, 2023

0

Sibel Tekin’e örgüt üyeliğinden ceza isteyen savcı örgüt ismi veremedi

Kalıcı yaz saati uygulaması için “Karanlıkta Başlayan Hayat” belgeseli çektiği sırada tutuklanan Sibel Tekin hakkında savcılık iddianame hazırladı. İddianame savcısı Tekin’i gündüz çekim yapmadığı için profesyonel bulmadı, örgüt talimatıyla keşif yaptığını iddia etti.

Gözaltına alındıktan sonra 17 Aralık’ta tutuklanan belgesel yönetmeni ve gazeteci Sibel Tekin hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame hazırladı. İddianame Tekin tutuklandıktan 16 gün sonra geldi.

İddianamede savcı kalıcı yaz saati uygulamasına “Karanlıkta Başlayan Hayat” belgeseli çeken Tekin’in okul ve dolmuş görüntüleri için “örgüt talimatıyla keşif yaptığını” iddia etti.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Sibel Yükler’in haberine göre Tekin’in çeşitli örgütlerle bağlantılı olduğu öne süren savcı iddianamede Tekin’in hangi örgüte üye olduğunu belirtmedi. Ayrıca “silahlı örgüte üye olma” suçundan cezalandırılması istendi. 

İddianamede savcı ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 5. maddesi uyarınca cezanın yarı oranında artırılması talep etti.

İhbarın gerekçesi: Karanlıkta video çekmek olağandışı

İddianameye göre Sibel’in gözaltına alınmasına daha sonra da tutuklanmasına neden olan ihbar, “karanlık bir saatte video çekmenin olağandışı görülmesi” üzerine yapıldı.

Çekimin yapıldığı saat sabah 06.45 olmasına rağmen savcı, “Tanıkların, şüpheli şahsın gece vakti olması sebebiyle fotoğrafını çekmeye çalıştıklarını ancak karanlık sebebiyle fotoğrafını çekemediklerini” iddia etti.

Savcı, Tekin’i ‘profesyonel’ bulmadı

İddianame savcısı, dijital materyal incelemesinde dolmuş, kırtasiye, okul ve ışıkları yanan evler gibi görüntülerin olduğunu ancak buna rağmen “Karanlıkta Başlayan Hayat” konulu belgesele ilişkin herhangi bir delil bulunmadığını belirtti.

Tekin’i, belgesel konusuna rağmen karanlıkta çekim yaptığı için profesyonel bulmayan iddianame savcısı, “İnsanların, araçların, binaların net olarak görülmediği bir video kaydının belgesel işiyle uğraşan ve profesyonel olduğunu iddia eden şüphelinin çekimi ile uyumlu olmadığını” da öne sürdü.

Görüntü kalitesine yorum yaptı 

El konulan basılı ve dijital materyal incelemelere göre Tekin’in “örgütsel bağlantılı” hareket ettiğini iddia eden savcı, “güvenlik kamerası kayıtlarına göre belli noktaların özellikle çekildiğini” iddia etti.

1998’den beri belgesel çeken Tekin’in, örgütler bünyesinde “mesleki kimliğini kullandığını” iddia eden savcı, keşif iddiasına da “video çekimi ve kayıt alma işleminin fark edilmeden yapılabileceği” bir saatte çekim yapılmasını dayanak olarak gösterdi.

İşten dönüş saatlerinin de karanlığa denk gelmesini göz önüne almayan savcı, belgesel çekiminin gündüz vakti yapılması gerektiğini söyleyerek, “İş dönüşü veya aydınlık ortamların bulunabileceği ve daha sembolik yerler belgeselde kullanılabilecekken izleyici kitlesi açısından herhangi bir anlam ve önemi olmayan, yine görüntü kalitesi olarak izleyeni net bir şekilde bir şey seçemeyeceği video içerikleri” değerlendirmesi yaptı.

Tekin’in örgütsel bağlantısına gerekçe Evrensel gazetesi

Savcı, Tekin’e yönelttiği “örgütsel bağlantılı” iddiasına el konulan basılı ve dijital materyallerde yapılan incelemeleri dayanak gösterdi. İncelemede, Kızıldere’de yapılan anma ile  Berkin Elvan’ın isminin yazdığı flama gibi görüntülerin bulunduğunu belirten savcı, çekimi yapılan anma eylemlerinde bulunan kişilerin TİKKO ve THKP/C gibi örgütlere üye olduğunu iddia etti.

El konulan basılı yayınlar arasında bulunan Evrensel gazetesi ile Atılım gazetelerini “örgütsel bağlantılı ve içerikli gazeteler” olarak tanımlayan savcı, Arzu Demir’in Suruç’tan kalanların dilinden Kobani’ye gitmek isimli kitabını MLKP; Kaldıraç dergisini DHKP/C; Kadınların Kurtuluşu dergisini PKK; ve Liseli Genç Umut dergisini de THKP/C ile ilişkilendirdi.

“Şüphelinin bayan oluşu ve iletişim bölümü, kamufle amaçlı” 

Yapılan incelemenin söz konusu örgütlerle irtibata devam ettiğinin delili olduğunu öne süren savcı, Tekin için “Şüphelinin bayan oluşu ve iletişim bölümü üzerine yapmış olduğu eylemlerin örgütsel faaliyetini kamufle etme amacı güttüğünü” iddia etti.

Tekin’in daha önce yargılanıp beraat ettiği davaları da iddianameye ekleyen savcı, “Suçun süreklilik, değişkenlik ve yoğunluk gösterdiğine, keşif her ne kadar hazırlık hareketi düzeyinde kalmışsa da üyelik suçu açısından örgütsel talimatın yerine getirildiğinin anlaşıldığına” kanaat getirdi.

Ne olmuştu?

Sibel Tekin, 15 Aralık’ta Ankara’nın Tuzluçayır semtinde kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle karanlıkta işe giden insanları çektikten sonra, “infaz koruma memurlarının olduğu servis aracı ile yoldaki polis noktasının görüntülere girdiği” iddiasıyla ihbar edilmiş ve evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştı. 17 Aralık’ta da tutuklanarak Sincan Cezaevine gönderilmişti.

Ankara’nın hafızası olarak bilinen Sibel Tekin, Beyaz Motosiklet’in yapımcılığını üstlenmişti. Tekel Grevi, Gezi Parkı eylemleri, 10 Ekim gibi birçok toplumsal hareket ve eyleme kamerasıyla tanıklık eden Tekin, çok sayıda belgesel hazırlamıştı.

(bianet – HA)

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑