Yaşam

Published on Şubat 1st, 2023

0

Sendikacı Hüseyin Çelik yaşamını yitirdi


Belçika’da Türkiyeli işçilerin örgütlenmesine büyük katkıda bulunan sendikacı Hüseyin Çelik Türkiye’de yaşama veda etti

Doğan Özgüden

70’li yıllarda Belçika’daki Türkiyeli göçmen işçilerin sendikal örgütlenmesinde önemli rol oynamış olan, hem sosyo-kültürel çalışmalarda, hem de Türkiye İşçi Partisi’nin yurt dışı örgütlenmesinde birlikte olduğumuz Hüseyin Çelik’in Türkiye’de vefat etmiş olduğunu üzüntüyle öğrendik, yakınlarına ve dostlarına başsağlığı diliyoruz.
Ben Hüseyin’i daha Türkiye’deyken, 1968’de TİP’in 3. Kongresi sırasında Yaşar Kemal aracılığıyla tanımıştım… Son derece zeki, kültürlü ve hoşsohbet bir gençti, Paris’teki yüksek öğrenimi sırasında Abidin Dino’nun sempatisini kazandığından, onun sanatçı dostlarından çoğunu şahsen tanıyordu.
Fransa’da eğitim görürken CGT’nin Türkiyeli işçiler arasındaki örgütlenme çalışmalarına katkıda bulunmuş olan Hüseyin 1972’de Belçika’ya geçerek sosyalist sendikalar federasyonu FGTB adına Türkiyeli göçmen işçileri örgütleme sorumluluğunu üstlenmiş, ayrıca sendikanın desteğiyle Belçika’daki Türkiyeli İşçiler Birliği (BTİB)’i kurmuştu.
Brüksel’deki Türkiyeli işçiler arasında sempatiyle “Komünist Hüseyin” diye anılan Hüseyin, daha sonra sendika bünyesinde bir Türkiyeli İşçiler Komitesi oluşturmuş, ardından da bu komiteyi Türkiyeli İşçiler Kültür Merkezi (TİKM) adlı bir sosyo-kültürel derneğe dönüştürmüştü.
O dönemde hristiyan sendikalar konfederasyonu CSC’nin Türkiyeli işçiler sorumluluğunu da, Belçika’ya maden işçisi olarak gelmiş bulunan Muharrem Karaman üstlenmişti.
Türkiyeli iki sendikacı, Muharrem de, Hüseyin de, örnek bir davranışla sendikal rekabeti bir tarafa bırakarak Türkiyeli işçilerin hakları ve Türkiye’nin demokratikleşmesi mücadelesinde yıllarca sürecek bir güçbirliği yaptılar.
İki dostumuzun bu özverili ortak çabalarına elimizden geldiğince yardımcı olmak benim için de, İnci için de bir görevdi. Hüseyin’in isteği üzerine FGTB’nin Türkiyeli işçilere yönelik Türkiyeli İşçi Gazetesi‘nin, Muharrem’in isteği üzerine de CSC’nin Türkiyeli işçilere yönelik gazetesi Emek’in redaksiyon ve yayın sorumluluğunu üstlendik.
Ayrıca, Hüseyin’in kurduğu Türkiyeli İşçiler Kültür Merkezi’nde de eğitim ve yayın çalışmalarına aktif olarak katılıyorduk, İnci dernek üyelerine saz dersleri veriyordu.
1976 yılında Nazım Hikmet’in doğum günü nedeniyle büyük ozanımız için FGTB salonlarında anma gecesini de Hüseyin’le birlikte organize etmiş, Nazım Hikmet üzerine Fransızca bir kitabı da onunla birlikte yayınlamıştık.
İnci ile ben Birleşmiş Milletler mültecisi olduğumuz halde, 1974’te Brüksel’de İnfo-Türk’ü kurmuş olmamıza rağmen, Türkiye Büyükelçiliği’nin baskıları nedeniyle Belçika Yabancılar Polisi bize oturma ve çalışma izni verilmesini sürekli engelliyordu. Türkçe gazetesini yayınladığımız FGTB’nin baskısı sonucundadır ki bu engelleme ancak 1977’de kaldırılabildi.
1978’de Türkiye İşçi Partisi’nin Avrupa temsilciliğini üstlenmemizden sonra Hüseyin de, Muharrem de derhal partiye katılarak sesinin duyurulmasına ve örgütlenmesine büyük katkıda bulundular.
12 Eylül darbesinden sonra 14 Şubat 1981’de Avrupa’nın merkezinde, siyasal sürgün Behice Boran’ın da konuşacağı cuntaya karşı ilk uluslararası kitlesel protesto gecesinin organizasyonu konusunda da iki sendikacı dostumuzun büyük katkıları olmuştu.

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑