“Müslüman mı, Alevi mi?” | Hüseyin Şenol

Haberlerden takip ediyorsunuz, 3 gündür, hunharca katledilen Türkiyeli öğrenci, 14 yaşındaki Ece’yi konuşuyoruz. Bugün cenazesi vardı. Dün taziyesine binden fazla, bugün de cenazesine 2 binden fazla kişi katıldı.

Ece’nin anne tarafının Alevi, ne kadar doğrudur emin değilim ama, baba tarafının da Sünni olduğunu duydum. Cenazede de hoca ve dede hazır bulundu; kendi dini-mezhepsel ritüellerine göre töreni yönettiler. Ben de taziyede, çiçek ve mumların bırakıldığı olay yerinde ve bugün de cenazedeydim.
Katılım çok yüksekti ama çok daha fazla olmalıydı. Çok daha fazla iş insanı, genç, emekçi ve genel olarak halkımız orada olmalıydı. Türkiyelilerin yanı sıra, çok daha fazla genel olarak Almanyalı orada olmalıydı…

***

Ece’nin cenazesine gitmeden önce, öğle yemeği için bir dönerciye uğradım… Tanıyorlar beni, ve genelde severler bu imbissteki-büfedeki “uşaklar”…

Her zamanki gibi, muhabbete başladılar, ama bu kez istemeyerek de olsa, vaktim olmadığını belirterek “cenazeye yetişmem lazım” dedim… Ece’nin cenazesi derken, biri “Ben de gitcem oraya dayı” dedi. Yeri falan tarif ettim…

Sonra ben döneri yerken yanıma oturdu ve “Ya dayı, camide cenaze namazı olmayacak mı” dedi. “Yo hayır. Dün Alevi Kültür Merkezi ve Cem Evi olan AKM’de taziye kabulü oldu, 1000’den fazla insan vardı” dedim. Bugün de cenaze töreninin mezarlıkta olacağını söyledim.

“Niye kız Alevi mi, Müslüman değil mi?” dedi.

Bir an duraksadım, aklıma birden “Alevilik İslam içi mi, dışı mı?” tartışmaları geldi.

Biliyorsunuzdur, ben Aleviliğin “İslam içi bir mezhep” olduğunu düşünüyorum.

Dönelim bizim uşağa. Belli, başta devletten olmak üzere, evde ve çevresinden duyduklarıyla, yetiştirildiği gibi soruyor bana.

Dedim ki: “Bak sen Sünni Müslümansın, o da Alevi Müslüman. Yani aynı Allah ve peygambere inanıyorsunuz”

“Gasteci Dayı valla bilmiyorum. Belki farklı biliyorum. Bize anlatılan hep bu. Başka zaman yine uzun uzun bana anlatırsan sevinirim” dedi… Tabi dedim ve bütün gün bunu düşündüm…

Bence, bana anlatmadığı ama ona çocukluğundan beri anlatılan çok şey var.

Bizim de yapmamız gereken çok şey var.

30 yaşlarında ve Almanya’da doğduğu belli bu gencin ve diğer benzeri gençlerin durumu bu. Yani Türkiye’dekinden farklı değil. Burada aynı şekilde Aleviler’e karşı yabancılaştırılıyor, düşmanlaştırılıyorlar. Onlara öğretilen, Sünnilik değil, gerçek Müslümanların kendileri olduğu. Zaten bu nedenledir ki, genelde “Sünniyim” demezler. Devlet de Sünnilikten bahsetmedi. Çünkü, sünni derse bir karşılığı olacaktı ve sorular-soruşturmalar artacaktı.

Yaşadığım bu kısa muhabbeti aktarayım dedim.

Muhabbet kısa, ama sorun çok derin.

Düşmanlaştıran, ötekileştiren, katleden Sünni-devletle işimiz uzun.

Başka bir yazımda da, bu ve benzeri olaylar üzerinden mülteci düşmanlığı yapanlara yönelik görüşlerimi “yine” yazacağım. Maalesef, birebir bu durumda bile, yanı başımızda bile, hem de Türkiyelilerin sığınmacı düşmanlığı, ayrımcılığı yapmaları ayrıca çok acı bir gerçek…

Bu vesileyle; vahşice katledilen Ece’yi tekrar saygıyla ve sevgiyle anıyor, ailesinin ve tüm yakınlarının acısını paylaşıyor, erkek egemen sistemi lanetliyorum…

Hüseyin Şenol – 07.12.2022