Halklar ve İnançlar

Published on Aralık 2nd, 2022

0

MÖP: 1915 Seyfo/Soykırım sürecinde bir Rişo/Lider ve Kahramanın anısına!


Mezopotamya/Betnahrin coğrafyasının, Turabdin Bölgesinde ve Midyat alanında Rişo/Lider İsa Zette Çelme Şahsında; Tüm Seyfo Şehitlerini, Özgürlük, Demokrasi, Eşitlik ve İnsanlık Değerleri Uğrunda Hayatını Kaybedenleri Saygı, Hürmet ve Minetle Anıyoruz!

İnsanlık tarihi; aynı zamanda halklar, Liderler, Komutanlar ve Kahramanlar tarihidir.. Sümerlerden başlayan Mezopotamya/Betnahrin tarihi, insanlığın beşiği olarak bilimciler tarafından adlandırılmış, bu gerçeklik 7000-8000 yıla takabul etmektedir. Sümer, Akad, Asur, Aram, Babil, Kalde, Elam, Abgar, Tedmur, Nebati, Adiabane ve Süryanilere kadar uzanan bu ‘’Tarihsel Medeniyetler’’ zinciri bir halkın tarihi olduğu kadar, bu tarihlere damgasını vurmuş Krallar, Liderler, Generaller ve Kahramanlar vardır. Tarih ve tarihe öncülük yapan bu iki nesne, bir birine sıkı sıkıya bağlıdır..

Mezopotamya toprakları insanlığa her yönü ile öncülük etmesinden dolayı, bu topraklar her zaman asi, akıllı ve yönetici insan Karakterlerini bağrında taşımış, Bölgede yaşayan toplumlara mal etmiştir. Böylesi Karakterler şahsında, halkımız uzun bir tarih silsilesini bugünlere kadar onurlu iradesi, emeği ve zihniyle getirmiştir. Yaşadığı tüm acılara, yaşadığı en büyük acı, ‘’1915 Seyfo/Soykırıma’’ rağmen, Sümerlerden-Süryanilere kadar tüm tarihsel değerleri olan; bilim, siyaset, edebiyat, kültür, astronomi, sanat, zanaat, ahlak, mezhep, isim, din ve inancına sahip çıkmıştır.

Bunların korunması: ulusal, toplumsal değerlere önem veren Karakterler, Öncüler ve Kurumların görevidir. Bu önemli görevleri üstlenenler, muhakak toplum tarafından, sevilen, sayılan ve dinlenilen bireylerdir. Sümerlerden-Süryanilere iki tarisel dönem var.. Birinci dönem M:Ö; kendi siyasal otoritesi olan, hükmeden ve yaratandır. İkinci dönem M:S; farklı siyasi otoritelerin denetiminde, emeği, imkanları ve onuru ile yaşayandır.

Süryaniler için ‘’İkinci Dönem’’ çok zorlu, acılarla dolu bir dönem olmuştur! Mezopotamya coğrafyasında insanlığa büyük değerler bahşetmiş Süryaniler, başka siyasal otoritelerin denetiminde,  kendilerine verilen sınırlı imkanlar dahilinde, emekleriyle yaşamlarını sürdürmüşlerdir. İşte tarihsel birikimin, emeğin, mertliğin, cesaretin, onurun, ahlakın, kültürün ve Liderliğin rölü burada bir ‘’Umut Işığı’’ olarak kendini göstermektedir.

Sümerlerden-Süryanilere ilk site Devletlerini, İmparatorlukları ve Bölge Sistemi kuran, birçok tarihsel gelişmeye damgasını vuran bu halk, muhakak ‘’1915 Seyfo/Soykırım’’ sürecinde kendi direniş öncülüğünü Rişo/Lider Karakteri yaratacaktı.. Midyat/Matiyata(Mağaralar Şehri) M:Ö Asur İmparatorluğuna bağlı bir merkez, çivi yazısında yapılan araştırmalar sonucu, Midyat’an söz ediliyor, ‘’Mezopotamya’nın Başkenti Ninova dan gelen Krallar, Midyat a konaklar, daha sonra Kerboran üzeri Dicle Nehrine, Ordan Omid/Tigranaget şehrine giderdiler’’ diye geçiyor.

Midyat 1915 Seyfo/Soykırım sürecinde Mezopotamya’nın Turabdin alanın, önde gelen ticari, sanat, zanaat ve ziraat merkezlerinden biri. Demircilerin, Terzilerin, Kuyumcuların, Kunduracıların, Dokumacıların, Kalaycıların, Taş Nakışçıların, Duvarcıların iç içe olduğu ve iki büyük Hanların yeridir Midyat. Bu dönem Osmanlı Halklar Sisteminin olduğu bir süreç, bu sistem içinde bazı Süryani şahsiyetler Burokratik alanda farklı görevler almaktalar. İsa Zette Çelme ilk nüfüs kayıd sorumluluğu, halk meclislerinde, iki dönem Belediye Başkanlığı ve Bölgede Maliye sorumluluğu almış, kendine has Osmanlı Mührü taşımaktaydı. Gelle Hırmız Bölge Konseyinde yer almış, Turabdin ve çevresinde ticarettin gelişmesinde payı büyük. Hanne Sefer Osmanlı tarafından Kılıç ünvanına layık görülen, sistem içinde direk Abdulhamid’e bağlı çalışmaktaydı. Üç Karakter, Üç Sevilen ve Sayılan İnsan.. Bu değerli insanların ardında başta aile ve büyük familyeleri durmaktaydı. Her birinin Kürt, Ezidi ve Muhalmilerle dostlukları bulunmaktaydı. Tabii toplum içinde, her birinin ayrı bir ağırlığı vardı, yanlız Halk liderliği konumundaydılar. Aşiret kurallarına göre Divan sahibiydiler. Üçüde okumuş, birçok dil bilmekle birlikte Dünya gelişmelerinden haberdardı. Birtek farkları Gelle Hırmız Süryani Protestan dı. İsa Zette Çelme ve Hanne Sefer Süryani Ortodoks tu. Bu mezhep farklılığını, Osmanlı ve İttihat-Terakki Midyat ta Süryani halkının birliğini engelemek ve onları gaflete düşürmek için kullanacaktı. Nitekim 1915 Seyfo/Soykırım sürecinden önce, başlayan çelişkiler, olaylar ve gelişen huzursuzluk, sanki Süryani Protestanlara karşı, diğer Süryanilere dokunulmayacak biçiminde yansıtılıyor, Osmanlı sistemi içinde yer alan bazıları bu duruma kanıyordu. Oysa bu çok ciddi tarihi bir yanılgıydı!

İşte böylesi bir durumda: Halkın yanındamı, yoksa toplumu yöneten sistem yanındamı yer alınacak, analizi, öngörüsü ve kararı çok önemlidir..

İşte halk Liderliği; kendisini böylesi zorlu bir durumda, dışa vurmakta ve umut ışığı olmaktadır.. İşte o Kara Gün gelip çatığında Rişo/Lider o ki, etrafındakileri örgütlüyecek, onlarla paylaşacak ve öncülük yapacaktır.

Mezopotamya’nın güzel tarihsel ‘’Beyaz Nakışlı Taşlardan’’ yapılmış evleri, hanları, Kilise ve Manastırları Kadim Ninova Şehrini andırmaktadır..

1915 Seyfo/Soykırım süreci Osmanlı Topraklarında yaşayan Hiristiyan Ulusların Tasfiyesini kapsamaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu, Batı da Balkanları, Ortadoğu da Arapları kaybedince, elinde kalan Batı Ermenistan, Pontus/Rum, Ege de Yahudi ve Mezopotamya da Asuri/Süryani/Keldani halklarının ‘’Ulusal İrade’’ sahibi olmalarını istemedi, onların imhası üzerine Türk Ulusunu yaratmaya çalıştı, 1915 Seyfo/Soykırımı uyguluyarak Türk Ulusu yarattı, Türk Devletini, Hiristiyan Yahudi ulusların imhası üzerine kurdu.. Bu Türk ulus zihniyeti; bu yüzden inkarcı, ırkçı, şöven ve faşisttir..

Mezopotamya coğrafyasında yaşayan tüm Süryanileri kapsayan, 1915 Seyfo/Soykırım süreci, Süryanilerin bulundukları tüm merkezlerde imkanları dahilinde, kendi ulusal, dinsel, kültürel ve ahlaksal değerlerini korumak için, Osmanlı-İttihat-Terakki zihniyetine karşı; haklı, onurlu bir Direnişe girdiler. Bu direniş tüm Turabdin merkezlerinde yaşam bulmuştu. Bazı Manastırlar, Bazı Kiliseler, Bazı Mahaleler ve Evler birer direniş merkezi olmuştu. Süryaniler kendi dini imanları, haklı onurları ruhuyla, azgın 1915 Seyfo/Soykırımcı zihniyette ve onun zalim güçlerine karşı, eşit olmayan koşullarda savaşıyordu. Bu savaşta haksız olan İttihat-Terakki çeteleri, bölgede yaşayan Dost, Komşu olan Kürtlerin ağırlıklı kesiminide yanlarına almıştılar. Buna rağmen direnen yerleri kırmadılar, Süryani Ulusunu teslim almadılar. Onuruyla direndi, aşağlanmayı kabullenmedi ve tarih önünde başı dik durdu..

Peki Dost, Komşu olan Kürtlerin ezici çoğunluğu, (Haverka Konfederesyonuna bağlı aşiret ve Liderler vb. haric), diğerleri tarih karşısında kendilerine ne diyecekler?..

Mal, Mülk, Ahlak ve Talan uğrunda birlikte yaşadığımız Süryani Ulusuna, İttihat-Terakki ile birlikte saldırdık, ahlaksızlığa, onursuzluğa ve ihanete yol aldık, iflah olmaz bir karaktere büründük diyecekler?! Evet bu yaklaşımın sahipleri; asla iflah olmazlar, asıl bu ahlaksız yaklaşımla kendi uluslarına kötü bir miras bıraktılar. Bugün Arap, Pers, Türk egemenleri Kürt ulusunu bir birine karşı, kırdırtabiliyorsa bu çirkin ihanetin sonucudr. İnsanoğlu hangi din, inanc ve ulustan olursa, olsun sürekli elini vicdanına koymalı,

Adaletli, vicdanlı ve ahlaklı davranması lazım.

1915 Seyfo/Soykırım sürecinde onurlu, ahlaklı ve adaletli yaklaşanları, tarih takdir ettiği gibi, Süryani Ulusunun yüreğinde hatırı silinmemecisine bakidir. Örnek: Haverka Liderlerinden Ali Batte, Haco, Çelebi, Saruhan, Şeyh Fethullah, Bazı Türk Bürokratlar, Botan tarafında Reş-Kotan Aşireti, Şengal Ezidi Liderleri vb. Hep saygı ile anılacaklar. Onursuz, ahlaksız ve İttihat-Terakki işbirlikçileri onursuzlukla anılacak, asla afedilmeyeceklerdir..!!

Tarihin çöplüğünde debelenecekler…

Midyat 1915 Seyfo/Soykırım sürecinde, nasıl Ermeni, Pontus/Rum uluslarının aydın, bürokrat, lider ve entelektül kesimlerini toplayıp, tasfiyeye yönelmişlerse, Mezopotamya’nın Turabdin Bölgesinde ve Midyat merkezde Rişo/Lider olanlara ilk etapta el attılar. Tabii bu olumsuz durum yaşanmadan önce, Süryani Liderler arasında istenilen birlik sağlanmadığından, bundan istifade eden İttihat-Terakki zihniyeti, bireyleri tek tek almaya yöneldi ve imha etmeye çalıştı. Gelle Hırmız ve familyesini tehcire çıkarıp, imha etti. İmhaya giderlerken, Gelle Hırmız birliğin önemini yeni anladı, artık geç olmuştu!

Hanne Sefer, Osmanlı vazifesinin ona verdiği nam, Süryanilere neler yapılacağını anlamaktan ırak kalmıştı, işin ciddiyetini fark ettiğinde, bir şeyler yapmaya çalıştı, başında bulunan, Osmanlı-İttihat-Terakki nin Hiristiyanlara karşı ne aşağlık bir politikanın içinde olduklarını bilmedi, gittiği Kaymakamlık Binası olan Abara da, gelişen Gelle Hırmız tehcir  hadisesini konuşmak, olumluya çevirmek için, Kaymakam tarafından emir verilerek, haince katledildi.. Devamında beraberinde olan Rahip te katledildi..

Birlik olmamanın, bedeli ağır olmuştu.. Oysa Hiristiyanlık İnancı, İnsanlık değerine önem verdiğinden, sürekli insanlar arasında Birliği savunmaktadır..

Liderlerin birliği, onların uluslarına karşı duydukları kaygılarından geçer..

Sıra İsa Zette Çelme ye gelmişti, Kürt Aziz Ağa elçiliğinde, kendisini aynı gaflete düşürmeye çalıştılar, yanlız İsa Zette Rişo/Lider karakterine sahip olması, uzak bir öngörüyle hareket ettiğinden dolayı, Osmanlı topraklarında gelişen olayları takip etmesi, doğru analizler yapması sonucu, birçok doğruya ulaşmıştı.

Buna rağmen,

Hanne Sefer ve Gelle Hırmız ile Turabdin ve Midyat alanında kurmak istediği birlik sağlanmamıştı, onların trajik akibeti ortadaydı artık.

Bu durumdan büyük bir sınav çıkararak; Kendisi bilinçli bir şekilde, gelişecek saldırıya karşı, haklı bir savunmaya bir Lider ve Savaş Komutanı gibi hazırlığını akraba çevresi ile birlikte, ‘’Çelme Mahalesinde’’ bazı dost çevrelerin, ‘’Ezidilerin’’ desteğini alarak yapmıştı..

Haverka Federesyon Aşiretleriyle dostane bir ilşki içinde, olan İsa Zette Çelme Turabdin Bölgesinde Kürtler ve Süryaniler arasında değerli bir diyalog bulunmaktaydı. Dolayısıyla bölgede ki gelişmelerden de haberdar oluyordu..

Midyat şanına layık, 1915 Seyfo/Soykırım sürecinde, İsa Zette Çelme Liderliğinde, Tarihi direnişte rölünü oynıyacaktı. Tarih sayfaları 27 Haziran 1915 gösteriyordu, İttihat-Terakki güçleri Rişo/Lider İsa Zette Çelmeyi zorla almaya gelirlerken, soykırımcılara fırsat vermeden onlara ‘’İlk Kurşunu’’ sıktı,  yaşanan çatışmadan şaşkına dönen soykırımcılar, çareyi Kaymakamlık binasına sığınmada buldular, Süryani direnişçiler Abarayı kurşun yağmuruna tuttular, Kaymakam ve beraberindekiler kaçtılar, onlarca asker esir alındı, teçhizatlarına el konuldu, Abara altında bulunan “Zindan Kapısını” açan İsa Zette Çelme ve beraberindekiler, ölümü bekleyen Süryani, Ermeni vb. Mahkumları özgürleştirdiler. Bugün Süryaniler için onurlu bir tarih oldu, İttihat-Terakki için bir yenilgi ve onursuzluk oldu..

Burada Lider özellikler kendini gösterdi; doğru bir analiz, uzak bir öngörü, örgütleme, cesaret, fedekarlık ve planlama sonucu bu tarihi başarı sağlandı. ‘’İlk Kurşun’’ haklı bir onur savunması için sıkıldı.. Bu kurşun sayesinde, Midyat 1915 Seyfo/Soykırıma Turabdinde öncülük yaptı, Midyat’ın diğer Mahalelerinde, Mor Şerbel Kilisesinde Rıhaviler, Adoka Evlerinde ve Zifker Ailesi Direniş içindeydier.. Orhoy, Bet-Zabday/Hazax, Basibrin, Dersalib, Kerboran, Bakısyan, Zaz, Hah, Ayinvardo, Mardin, Omid, Kalatmara, Derğazal vb. Süryaniler, İttihat-Terakki soykırımcılarına karşı haklı bir irade savunması içindeydiler. Mezopotamya’nın; (Doğu İran), (Güney Irak), (Batı Suriye), alanlarında da direnişler vardı, bu direnişler mahaleyi, alanı ve köyü aşmış, Ulusal bir direniş niteliği almıştı. Bu alanlarda Ermeniler, Asuri/Süryani/Keldaniler ortak direnişler içinde de oldular.. Uluslar Arası İlişkiler içinde olmuştular..

Midyat 1915 Seyfo/Soykırım ‘’İlk Kurşuna’’ sahiplik etmesine rağmen, bu direnişten herkes kulaktan duyma söylemlerle söz ediyordu, doğru ve yanlış bir birine karışmıştı.. Bu Midyat direniş gerçeği üstü örtülmüş, bir romana benzemişti.. Gerçekler muğlaklaşınca, doğru algılamalar toplumda şekillenmez.. İşte bu gerçekler Saygı ile anacağımız, kendi döneminde halk Lideri olan İsa Zette Çelme’nin, oğlu Gebro İsa Zette Çelme sayasinde gün yüzüne çıktı..

1915 Seyfo/Soykırım sürecinde 13 yaşında olan Gebro İsa Zette Çelme bu tarihi direniş hafızasını koruyarak, güçlü bir karaktere sahip olan bu insan, bu acılı tarihin Süryani uUusunun, gerçek özü olduğunu, bu özü korudukları sürece tarihlerini unutmayacaklarını bildiğinden, dost aydın ve yazar biri olan Medeni Ferho’ya 1970 yıllarda sesli olarak kasetlere, aktararak, tarihi sorumluluğunu Rişo/Lider ve Kahraman babasına, 1915 Seyfo/Soykırım Şehit/Sohde lerine, Asuri/Süryani/Keldani ulusuna ve onurlu insanlığa karşı yerine getirmiştir..

Tarih sayfaları 1917 gösterirken, Soykırımcı Üç Paşalar görevlerini İttihatçı Mustafa Kemal Atatürke bırakırken, onlar yurtdışına çıkarıldılar. Uluslar arası güçler soykırıma bulaşanları yargılamak, Türk Ulus Devletini oluşturma çabalarına girerken, 1915 Seyfo/Soykırıma bulaşanları, karşı-direnenleri yargılamalara aldılar. Dünya kamuoyunun gözlerini, boyamak için sorgulamalara, cezalandırmalara gittiler. Kimleri yargıladılar? Soykırımda işbirlikçi olarak kullandıkları, birçok Türk Çete lideri, Kürt Çete liderini. Bunları yargılamalarını anladık, onları kullanıp attılar..

Ve Soykırımda direnen; Rişo/Lider İsa Zette Çelme, Mizizahlı Komutan Mesut, Basibrin Direniş Lideri Melke Hanno Haydo vb. Bir bir değişik yöntemlerle katledildiler. Peki bunların yargılanması adilmiydi? Hayır.. Burda Devletin nasıl bir haksız zihniyetle hareket ettiğini göstermektedir.. Lider İsa Zette Çelme, ilk Faili-Meçhul dur..

Devletlerin özelliğidir; onlara karşı direnen Liderleri, ya katledecekler, ya ömürboyu zindanlara tıkıyacaklar. İran ve Osmanlı işbirliğinde Nasturi Patriği Mor Şemun Benyamin’i Hakkari Kudşaniste, Kürt Simko Ağa eliyle İhanetle, kaleşlikle ve komplo ile öldürtüler.. Aşur Yousef’i Harput zindanında İdam ettiler..

1915 Seyfo/Soykırım bittikten sonra, farklı bir şekilde devam etti, günümüze kadar bu iflah olmaz zihniyetle, Türk ırkçı devlet politika yapmaktadır. Şu ana kadar demokrasinin olmamasının ana sebebi, 1915 Seyfo/Soykırım zihniyeti ile yüzleşmemekten kaynaklı..

Rişo/Lider İsa Zette Çelme, Türk Devlet Kaymakamlık Binasını bastığından, zindandaki esirleri özgürleştirdiğinden ve ulusu için onurluca direndiğinden dolayı, soykırımcı devlet bu onurlu tarihi topluma unuturmak, korkuya dönüştürmek için, hile, komplo ve kaleşlikle ile kendisini cezalandıracaktılar. Doğru, onurlu bir tarih, toplumun piskolojisini güçlü kılmakta, o toplumu hızlı gelişmelere yönlendirmektedir.. dolayısyla Midyat’a 1915 Seyfo/Soykırımda İttihat-Terakki ye sıkılan ‘’İlk Kurşun’’ Süryani halkında farklı, güçlü ve cesur bir piskoloji yaratacaktı.. O yüzden bu işin sorumlusunu Faili-Meçhul ile katletiler, ki onun yarattığı tarihi direniş kaybolsun, konuşulmasın.. İsa Zette Çelme Rişo/Lider konumundan, tarih sayfaları 25 Kasım 1917 gösterirken, Mezopotamya/Betnahrin tarihinde, tüm Süryani Liderler gibi tarihteki yerini Kahraman ünvanıyla yer alacaktı..!! Sümerlerden-Süryanilere 8000 yıllık tarihte onurlu bir karakter olarak, yüreklerde yer alacak, anılacaktı..    

Soykırımcı Üç Paşadan biri olan Enver Paşa’nın önde gelen bir adamı, Dr Reşid’in has adamı olan, Mardin Mutassarıf vekili Bedri Bey’in emri ile, hafif süvari birliklerine alınan, Aziz Ağa ile, Mir Halef Beg ile, İsa Hemo Ağa ile alınıp da, ‘’Mahkemeye Götürüyoruz’’ deyip, Midyat, Savur arasında Dengizan Köyünde öldürülen İsa Zette Çelme, Kahramanlığa erişti…!!!!

Gökyüzünde Bir Yıldız..

Halkının Yüreğinde Sevgi..

Kendi Ailesi Yüreğinde Cesaret Seli..

Selam Sana Yiğit/Kahraman Rişo/Lider..

Böylesi bir Rişo/Liderin değerli torunu, Halk Lideri Gebro İsa Zette Çelme’nin Mert, Olgun, Yürekli, Cesur, Bilgin oğlu olan Muhterem Baron/Burhan Zette Çelme, bu değerli ’’Tarihi Direniş Mirası’’ Süryani toplumuna, diğer toplumlara aktarmak bilincinde, hareketle Maddi, Manevi, Kültürel ve Arşivsel bilgilerle, Sayın Medeni Ferho’ya her türlü desteği vererek, Midyat Tarihi Direnişi, 27 Haziran 1915 Seyfo/Soykırmda sıkılan ‘’İlk Kurşun’’ birçok halkın tarihinde ilk kıvılcıma benziyor..

Rişo/Lider Direnişi, Döneminde Lider Gebro İsa Zette Çelme anlatımıyla, Baron/Burhan Zette Çelme’nin her türlü desteği ile, Yazar Medeni Ferho nun Derleme, emeği ve analizleriyle, 1915 Seyfo/Soykırım tanığı, Gerçek bir hikaye, ‘’SEYFO’’ Kitabı olarak yayınlandı, okurların eline geçti..

1915 Seyfo/Soykırım Süryani ulusunun kimliğidir.. Bu Kimlik yüreklerde, beyinlerde ve ruhlarda olduğu sürece hep var olacaktır.. Bu ‘’Kutsal Görev’’ her bir Asuri/Süryani/Keldani ulusuna mensup kişlerindir..

Sümerlerden-Süryanilere uzanan zaman tünelinin, gerçek Kahramanları Hakikat uğrunda yürüyenlerdir.. Onların onurlu iradesi ile bugünlere gelindi..

Tarihi gerçekler doğru bilinen hakikatlerden oluşur, bunlar yazıya döküldüğünde gerçek bir tarihe dönüşür..

Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP)

Tags: , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑