Açıklama

Published on Aralık 27th, 2022

0

Kürecik Meclisi: Je Suis Kurde – Ben Kürdüm


Üç gündür binlerce kişi Avrupa’nın farklı kentlerinde „je suis kurde!“ diye haykırdılar. UKM olarak, demokrasi ve özgülük için hayatlarını riske atan ve kaybeden Emine Kara (Evin Goyi), sanatçı Mîr Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve Abdurrahman Kızıl’ın cesareti ve fedakarlığı karşında  saygı ile eğiliyoruz ve ikisi ağır olmak üzere yaralı 5 insanımıza geçmiş olsun diyoruz.


Bu saldırı önceden üç ayrı noktaya göre planlanmış gibi görünüyor. Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi, Avesta Restaurantı ve Munzur berber salonu. Sokakta göçmenlere ait onlarca işyeri olduğu halde Kürtlere ait yerler seçildi. Ölenleri tanımadığını söyleyen saldırgan, ateş açtıktan sonra, tekrar yukarı merdivenlerden çıkıp Emine Kara’nın ölüp ölmediğini kontrol ediyor. Arkasından Kürt Restaurant  Avesta’ya gidip ateş açıyor. Ve en ilginci, katil, sahiplerinin göçmen olduğu bir çok iş yerinin önde geçiyor ve hiç birine dokunmadan 80 metre ileride genellikle kürtlerin gittiği Munzur berber salonuna ateş ediyor. Fransa’da ırkçıların Kürtlere yönelik bir saldırısı hiç olmamış.

Kürtler bu saldırının adresini aslında biliyorlar. Avrupa’daki bütün kurt kurumları ve bir çok göçmen dernekleri bu hunharca saldırının açıkça Kürtleri hedef aldığını düşünmektedirler. Katilin saldırı anındaki amaç ve davranışlarının, bu olayda bir siyasi suikast izlenimini vermektedir. Bu nedenle bu saldırının arkasındaki saikleri ortaya çıkarabilmek için uluslararası bir düzeyde soruşturmaya gereksinim vardır. Fransa’da hükümet, bu cinayetlerin ardından hızlıca olayları kınadı. Ancak bu tür kınamalarla hükümetin çabalarını yeterli bulmuyoruz. Paris’te yapılan bu katliamın ferdi bir ırkçılık saldırısı ile  sınırlandırılmaya çalışılması kabul edilemez.

Bu katliamın arkasındaki  planlayıcıları, uygulayıcıları ve sorumluların ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz. Özgürlük demokrasi ve barış icin çalışan bu insanlarımızı katleden karanlık güçler Paris’deki özgürlük bahçesindeki üç çiçeği koparıp tarumar edeceklerini zannettiler. Fakat Fransız halki kürtlerle sokakalarda, gencinden yaşlısına el ele tutuşarak yürüdüler ve bu cinayetleri lanetlediler. Ve kürtler Paris sokaklarında yürüyüş yaparken bu cinayetlerin arkasında Kürt halkının özgürlüğünü ve bu yürüyüşünü kabullenemeyen derin Devlet ve onun Avrupada faaliyet yürüten karanlık güçlere karşı susmayacaklarını ve korkmayacaklarını haykırdılar.

Bundan 10 senen önce Sakine Cansız ve iki kürt kadın aktiviste sıkılan kurşunlar da aynı  karanlık güçlerin bir cinayeti idi. Bu karanlık güçler demokrasinin kenti Paris’i kan içicilerin kentine dönüştürmek istemektedirler. Bu karanlık güçler nefret hırsı ile, öldürerek sonuç almak fikrini benimsemiş durumdalar. Bu nedenle Kürtler ve Kurumları Avrupa’nın bir çok merkezlerinde yaptıkları protestolarla tüm dünyaya sesleniyorlar. İnsanlık değerlerine sahip çıkmak, bu katliamların önüne geçmek için, demokrasi için, Paris cinayetinin arkasındaki tüm güçleri ve destekçilerinin açığa çıkması için hükümetlere kamuoyu baskısı oluşturmak duyarlılık göstermek zorundayız.

Bizim kanaatimiz, bu cinayet in adresi derin devlettir. Bu olay Çatlı’ları hortlama çabasıdır. Bu nedenle Avrupa’nın  en önemli ülkelerinden biri olan Fransa da bu cinayeti basit bir ırkçılık vakası olarak göstermek kamuoyunun aklı ile alay etmektir. Tabiki düşünmüyor degiliz, acaba burada Fransa devleti gerçekten bu kadar az şey mi biliyor, yoksa Fransa ve Türkiye arasında, başka kozların da oynandığı pazarlıkların sonucu olarak bu cinayet karanlıkta mı bırakılmak isteniyor.

Bu cinayetler göstermiştirki Avrupa’da da Kürtler korunamıyor ve kürtlere karşı işlenen bu cinayetlerin detaylı soruşturulması çabası, siyasi hesaplara kurban ediliyor. Bu nedenle demokrasi ve özgürlük mücadalesinde yer alanlar olarak bizlere düşen şey, can güvenliği konusunda dikkatli olmamız ve koruma tedbirleri alarak bu mücadelede devam etmemizdir.

Uluslarası Kürecik Meclisi Yönetim Kurulu

Tags: , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑