Güncel

Published on Nisan 1st, 2023

0

Komün seçim tutumunu açıkladı

Seçim tutumunu açıklayan Komün Yeşil Sol Parti’yi destekleyeceklerini omuz omuza mücadelede tereddüt etmeyeceklerini ancak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise “HDP’nin (ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın), Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu’ndan yana almış olduğu tutumu desteklemeyecek; emekçi sınıfların ve Kürtlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmeyen, özgürlük taleplerini asgari düzeyde savunmayan hiçbir adayın/ittifakın arkasına dizilmeyecektir” denildi.

Komün seçimlere ilişkin tutumunu açıkladı. Sermaye ve devlet klikleri arasındaki sürtüşmenin artık kıvılcımlar çıkarmaya başladığına dikkat çekilen açıklamada, “Bütün bu ‘it dalaşı’nın arasında kalan ‘fil tepişmesi’nin altında ezilen halk kitleleri, boğazına kadar bataklığa batmış durumda ve boğuluyor. Tıpkı dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bir yol ayrımı ve bir dönemeç söz konusu” denildi.

Türkiye’nin sarsıldığı 6 Şubat depremlerine işaret edilen açıklamada neoliberal faşist AKP iktidarının halkları ölüme mahkum ettiği, tekelci burjuvazinin depremi fırsata çevirdiği kaydedildi.

“2023 seçim sürecine, burjuva klikler arasında kılıçların çekildiği; açlık ve yoksulluğun, özgürlük yoksunluğunun, baskı ve zorbalığın emekçi halkların öfkesini bilediği, iç savaş mekaniğinin işlediği koşullarda giriyoruz. Yine bir savaş konjonktürü içerisinde gittiğimizi de kaydedelim. Faşist iktidar, Kürt halkını teslim almak ve tüm kazanımlarını yok etmek, Kürt halkının özgürlük isyanını bastırmak için içeride ve dışarıda amansız bir savaş yürütüyor. Türkiye ayağında bu savaşa karşı güçlü karşı koyuşu örgütleyemeyişimiz ve Türk işçi ve emekçilerini sınıf düşmanları ile aynı cephede buluşturan şovenizmden kurtaramayışımız ise en büyük handikabımızdır. Her anlamda krizin derinleştiği ve büyük bir sıçramanın imkanlarının olduğu bu dönemde, Türkiye’deki devrimci güçlerin zayıflığı ise bir vakadır” denilen açıklamada, Emek ve Özgürlük İttifakı içeresinde yer alan bazı yapılan seçim değerlendirmeleri ve çözüm önerilerinin parlamentarizmi bir aparat olarak değil bir çözüm olarak halka sunduğunun altı çizildi.

Devrimci örgütlerin başlıca görevinin temsili demokrasinin sahteliğini teşhir etmek ve kitlelerin öz örgütlülüklerini, komünleri adım adım inşa etmek olduğu belirtilen açıklamada, “Emekçi yığınların ve toplumsal muhalefet öbeklerinin ihtiyacı olan, parlamenterist siyasetin temsili demokrasi üzerinden işleyen kurumları değil; kendi kararlarını kendisinin alabildiği, aldığı kararları hayata geçirebildiği mücadele örgütleri, yani komünlerdir. Bugünden inşa edilen komünler, aynı zamanda gelecekteki sosyalist iktidarımızda halkın kendi sözünü söyleyeceği ve eyleyeceği yönetim mekanizmalarının da bugünkü nüveleridir” ifadeleri yer aldı.

Seçimlerde Kürt halkının ve Kürdistan özgürlük hareketinin kendi özgün çıkarlarının ve beklentilerinin bilincinde olduğu kaydedilen açıklamada, “Bu anlamda Kürt halkı ve onun siyasi temsilcilerini, HDP’yi (Yeşil ve Sol Parti) desteklemekte, omuz omuza durmakta tereddüt etmeyecektir. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, HDP’nin (ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın), Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu’ndan yana almış olduğu tutumu desteklemeyecek; emekçi sınıfların ve Kürtlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmeyen, özgürlük taleplerini asgari düzeyde savunmayan hiçbir adayın/ittifakın arkasına dizilmeyecektir” denildi.

Açıklama, şöyle devam etti: “Faşist iktidar, seçim sürecini topyekun bir savaş süreci olarak kurguluyor. Kitlelerin olası seçim hilelerine karşı gelişecek tepkisini, tüm kitle iletişim araçlarını kullanarak, güç gösterisi yaparak şimdiden pasifleştirmek, kitleleri iradesizleştirmek için çabalıyor. Gelişecek duruma bağlı olarak, iktidarını kaybetme olasılığına karşı, devletin kolluk güçlerinin yanı sıra başta SADAT ve Kürdistan’da Hizbulkontra olmak üzere bugüne kadar besleyip büyüttüğü paramiliter güçleri, sivil faşist çeteleri sahaya sürerek savaşı mahallelerimize, okullarımıza, sokaklarımıza taşımayı hedefliyor. Tüm bu süreç boyunca, her türlü saldırıya karşı kitlelerin öfkesini bileyerek, her homurtuyu direnişe çevirerek, her direniş kapasitesini büyüterek örgütlenecek, mahallelerimizde, okullarımızda öz savunma hattını örmeyi esas alacağız.

İç savaş mekaniğinin işletildiği bir süreçte, toplumsal muhalefet dinamiklerinin içerisinde politika yaparak karşı devrimci saldırılara karşı duracak, bugünden kitlelerin sandıkla imledikleri iradelerinin gasp edilmesi karşısında, seçim günü ve sonrasında büyüyecek öfkesini dinamitlemeyi ve iradenin sandıkta değil sokakta açığa çıkacağını göstermeyi hedefleyeceğiz. Seçimlere doğru yürürken, seçim günü ve sonrasında gelişecek her saldırıyı, kitle dinamiğini de harekete geçirerek püskürtmek için teyakkuzda olacağız, birleşik mücadele hattını bu eksende kurarak ilerleyeceğiz.”

(ETHA)

Tags: , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑