Engelli Hakları

Published on Mayıs 11th, 2022

0

“Kelimeler birini en kederli insan haline getirebilir”

HDP Engelliler Haftası’nda ayrımcı dili hatırlatıyor.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Engelliler Komisyonu Dünya Engelliler Günü kapsamında 3 Aralık 2021’de yayımladığı “Engellilere Yönelik Ayrımcı Tabirler” raporunu 10-16 Mayıs Engelliler Haftasında tekrar hatırlattı.

Raporda günlük dildeki ayrımcı tabirler, bunların bireylerde hissettirdikleri, atasözleri ve deyimler yer alıyor.

Türkiye’de 10 milyonun üzerinde engelli birey ve ailesinin yaşadığı belirtilen raporda kadın engellilerin “Ezilenin ezileni’ olarak çoklu bir ayrımcılığa maruz kaldığı” ifade ediliyor.

Kelimelerin gücüne vurgu yapılan raporda “Kelimeler aracılığıyla herhangi birini dünyanın en mutlu veya en kederli insanı haline getirebilirsiniz” deniyor.

Araştırma ve anketlere başvurularak hazırlanan rapor, negatif anlamların yanında bu tabirlerin bireyler üzerindeki etkilerine de yer veriyor. Raporun bu kısmında toksik dil, ayrımcılık ve eşitsizlik üzerine duruluyor.

Ankete katılanların ayrımcı bulduğu tabirler ve etkileri şöyle:

▲ sembolü maruz kalınan ayrımcı söylemi, 

● sembolü söylemin hissettirdiklerini temsil ediyor.

Engelli yakını – 48 – Lise ve dengi – Çanakkale

▲ Bu iyileşmez, düzelmez, bırakın kendi haline ölürse ölür kalırsa kalır.

● Bu cümleyi kuran bir doktordu, kardeşim için. Babam onu her doktora götürüp getirdiğinde bir yere bırakacak diye ölüp ölüp diriliyorduk. Şimdi kırk beş yaşında.

Engelli – 37 – Lisansüstü – İstanbul

▲”Geri zekâlı”, “İdiot”, “Mankafa”, “Aklı gidik”, IQ ile ilgili çeşitli söylemler, gözle görünür bedensel farklılığı olanlara “Sen yapamazsın” denmesi ya da “Sen dur, ben hallederim” şeklinde müdahaleler, kent dizaynının, eğitim binalarının, kamusal erişim yapılarının asla engel içermeyecek şekilde düzenlenmemesi bunun ancak gurur madalyası olarak belirli pilot yerlerde yapılması, engelli insanlara cinsel, fiziksel veya psikolojik saldırıların normalleştirilmesi…

● Öfke

Engelli yakını – 32 – Lise altı – İzmir

▲ Kör değil görme engelli, sağır değil işitme engelli, kekeme değil konuşma engelli, sakat değil yürüme engelli gibi kelimeleri kullanmayanları çok uyardım, tavsiye ettim. Tavsiye etmeye de devam edeceğim. Farkındalık yaratmak, eğitmek, eğitilmek gerekli.

● Kullanılmaması gerekenleri duyunca moralim bozuluyor, inciniyor, üzülüyor, rencide oluyorum. Zoruma gidiyor, tahammül edemiyorum, sinirleniyorum, kızgın oluyorum, hakarete uğramış gibi hissediyorum, yani canlılık adına ne varsa o anda hissediyorum.

Engelli haklarına duyarlı birey – 61 – Lise ve dengi – Çanakkale

▲Sakat iş, sağlıksız yaklaşım

● Kızgınlık, üzüntü

Engelli hakları aktivisti – 40 – Lisansüstü – Van

▲Kör iktidar

● İktidar kör müdür?

Engelli haklarına duyarlı birey – 53 – Lise – Tokat

▲Kör, sağır, dilsiz, topal

● İnsanlığımdan utanıyorum.

Engelli haklarına duyarlı birey – 40- Lisans – Konya

▲Sakat, özürlü

● Eğitim seviyemizin çok düşük olduğunu, engelli kimselerin toplumla buluşamadığını

Engelli haklarına duyarlı birey – 40 – Ön Lisans – Çanakkale

▲ Sakat, hasta, özürlü kelimelerinin aşağılayıcı biçimde kullanılması

● Üzüntü ve kızgınlık

Engelli, engelli hakları aktivisti – 23 – Lisansüstü – İstanbul

▲ “Otistik”, “Özürlü”, “Spastik” gibi kelimelerin hakaret olarak kullanılması

● Otistik kelimesi özellikle beni çok rahatsız ediyor, otistik biri olarak, bu kelimenin bir sıfat yerine hakaret olmasından hiç hoşlanmıyorum. Buna alternatif olarak “Otizmli” denmesinin sebebi de bu. Hâlbuki “Otizmli” kelimesi otizmin bir nörotip ve varoluş olduğu gerçeğini göz ardı ediyor. Otistik insanlar tarafından tercih edilmiyor.

Engelli, engelli hakları aktivisti – 55 – Lise altı – Diyarbakır

▲ 1997 de Diyarbakır devlet hastanesinde engelliler için çıkan raporda “Özürlü” yazıyordu. Ben sağlık kurulunda görevliydim. SES sendikası üyesiydim. Verdiğimiz mücadele sonucu tüm sağlık raporlarında engeli ibaresi yaptık. Biz özürlü değil, engelli yurttaşlarız.

● Yorum yok

“Atasözleri de ayrımcı tabirlerin bir kaynağı”

Raporun son kısmı ise atasözleri ve deyimlere odaklanıyor. Ayrımcılığın tarihsel kökenleri olduğu ve ayrımcı dilin gündelik yaşamda yeniden üretildiği belirtilen raporda durum şöyle açıklanıyor:

 “Ne geçmişte yapılan tanımlar tam olarak doğrudur ne de söylenmiş her söz hatasızdır. Bu noktada engelliliğe yönelik ayrımcı tabirlerin bir kaynağı da atasözleri ve deyimlerdir.”

Raporda yer verilen atasözü ve deyimlerden bazıları şöyle:

Bitli ( Kurtlu, Çürük ) baklanın kör alıcısı olur

Anlam: Değersiz, işe yaramaz, kötü şeylerin de müşterisi olur.

Negatif Yüklem: Değersiz, işe yaramayan ve kötü şeylere talip olan kişiler olarak gösterilmeleri, körleri küçümseyen önyargıları besler. Kör bireylerin yeteneklerine dair düşük beklenti ve değersizlik atfeden ayrımcı bir söylemdir.

Abbas’ın kör kazı gibi atıştırmak

Anlam: Bilinçsiz bir şekilde, yararını zararını bilmeden çok ve çabuk bir şekilde ne bulursa atıştırmak.

Negatif Yüklem: Bilinçsiz ve ölçüsüz yapılan bir yeme eylemini körlük kimliğine atfederek bu bireyleri itibarsızlaştırır.

Bir dirhem et bin ayıp örter

Anlam: Alınan birkaç kilo vücuttaki kusurları örter. Varlıklı olmanın ölçütünün kilolu olmak olduğu zamanlardan kalan bir sözdür.

Negatif Yüklem: İdeal bir beden tanımı yapmak suretiyle, zayıf olmaya dair olumsuz bir bakış açısı inşa eder, bu norma uymayanları dışlar.

Bir deri bir kemik

Anlam: Çok zayıf olmak.

Negatif Yüklem: Zayıf bir bedene olumsuzluk atfeder.

Bir tahtası eksik olmak

Anlam: Deli olmak, budala, aptal.

Negatif Yüklem: Nöroçeşitli bireylerin farklılıklarına yönelik alaycı ve aşağılayıcı bir yaklaşım yüklemektedir.

Boyu uzun aklı kısa

Anlam: Fiziki görünüşü göz dolduracak kadar iyi ve gösterişli olduğu halde davranışları kendinden çok küçük bir çocuğunki gibi olan.

Negatif Yüklem: Akıl ve beden arasında doğrusal bir ilişki kurar, değerli bir beden ve zihin halini standarda bağlayarak farklılıkları dışarıda bırakır.

Deli arlanmaz, sahibi arlanır

Anlam: Delice şeyler yapan kimse, davranışları nedeniyle utanacak bir durumda değildir. Ailesi, yakınları onların bu davranışlarından yakınırlar, utanırlar.

Negatif Yüklem: Nöroçeşitli bireyler, nörotipiklerin zihin yapılarına göre inşa edilmiş sosyal yaşam içinde farklı sorunlar yaşarlar. Bu bireyler için özellikle metropollerdeki hızlı ve sesli organize edilen yaşam koşulları, rahatsız edici birçok uyarana sahiptir. Nöroçeşitli bireylerin bir anlamda kendilerini savunmak için geliştirdikleri fiziksel ve sesli tekrarlar toplumda, tam da bu atasözündeki ifadenin zihinlerde yer ettirdiği kültürün tepkileri ile karşılık bulur. Nöroçeşitliliği utanılacak bir grup olarak gösteren, aşağılayıcı bir ifadedir. Engellilerin çoğunu deli olarak gören bu feodal yaklaşım engelli haklarını alenen ihlal eden bir söylemdir.

Deli deliden, imam ölüden hoşlanır

Anlam: Kişiler, konum, yaş, fikir, duygu, eğitim her konuda kendilerine benzeyen, uygun olan ya da yarar sağlayabilecekleri kişilerden hoşlanırlar.

Negatif Yüklem: Farklı zihin özellikleri olan bireyleri dışarıda bırakan, farklı olana yüklediği düşük beklenti ile farklılıkların topluma katacağı zenginliği görmezden gelen ayrıştırıcı bir söylemdir. Ayrıştıran bir yaklaşımdır. İmamlara da haksızlık yapan bir söylemdir.

Fes düştü kel açıldı

Anlam: Saklanan bütün yalan ve dolanlar meydana çıktı. Saklanmaya çalışılan bütün gizli tarafları belli oldu.

Negatif Yüklem: Kel olmayı gizlenmesi gereken bir kusur olarak göstermek sureti ile belirli fiziksel farklılığa sahip bu bireyleri değersiz göstermektedir.

Hem kel, hem fodul

Anlam: Eksikliklerini görmeyerek kendini büyük zanneden kişi.

Negatif Yüklem: Bireye ait fiziksel bir farklılığı, eksiklik olarak kabul eden ve bu bireyleri diğerlerinden aşağıda gösteren sağlamcı bir ifadedir.

İnadım inat adım kel Murat

Anlam: Fikirlerinde, söylediklerinde, inadında ısrarla dönmeyen kişiler.

Negatif Yüklem: Farklı bir grup beden özelliğini, olumsuz olarak bilinen kişilik özelliklerini anlatmak amacıyla kullanarak, kel olmaya atfedilen negatif bir önyargı üretir.

Güzeli kızken görme, beşik ardında gör

Anlam: Bekârlığında güzel olan kız, doğum yaptıktan sonra da güzel kalır mı, belli olmaz.

Negatif Yüklem: Toplumun güzel olma normlarını kadına her hal ve koşulda dayatması itibariyle cinsiyetçi, güzel olma halini yüceltilmiş bir mutlak norm olarak aktarması ise bedensel farklılıklar için ayrımcı bir içeriğe sahiptir.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz

(Bianet)

Foto: Pixabay

Tags: , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑