İstanbul Tabip Odası: Yaşatmak için yaşamak istiyoruz

Covid-19 pandemisinde yaşamını yitiren sağlık emekçilerini anan İstanbul Tabip Odası, ölümlerin büyük bir çoğunluğunun önlenebilir olduğuna işaret etti ve sağlıkta dönüşüm programıyla sağlık emekçilerinin yalnız bırakıldığının altını çizdi.

İstanbul Tabip Odası, Covid-19 pandemisi boyunca yaşamını yitiren sağlık emekçilerini andı. Çapa’da bulunan İstanbul Tıp Fakültesi önünde gerçekleştirilen anmada, yaşamını yitiren sağlık emekçilerinin fotoğrafları taşındı ve “Covid-19 sebebiyle kaybettiğimiz hekim ve sağlık çalışanlarına sevgi, saygı ve minnetle” pankartı açıldı.

ERDOĞAN: BİR DAHA ÖNLENEBİLİR ÖLÜMLER YAŞANMASIN
Anma, yaşamını yitiren tüm sağlık emekçileri anısına saygı duruşuyla başladı. İlk sözü alan İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Nergis Erdoğan, son 20 yılda salgın, deprem ve sağlıkta şiddet gibi gerekçelerle çok sayıda sağlık emekçisini kaybettiklerini ve bunların büyük bir çoğunluğunun önlenebilir ölümler olduğunu vurguladı. Bu önlenebilir ölümler yaşanmasında sağlıkta dönüşüm programının rolüne işaret eden Erdoğan, sağlık emekçilerinin yalnız bırakıldığını kaydetti. Erdoğan, “Unutmayalım ki kaybedilen her sağlık çalışanı bu ülke halkının sağlığına da indirilmiş bir darbedir. Bundan sonra ne salgınlarla, ne şiddetle, ne depremle herhangi bir sağlık çalışanının kaybedilmesini asla ve asla görmek istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

TUNCAY: ÖLÜM SAYILARI GİZLENDİ
Basın açıklamasını Dr. Esin Tuncay okudu. Çin’de başlayan ve tüm dünyaya hızla yayılan Covid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana üç sene geçtiğine işaret eden Tuncay, Türkiye’nin pandemiden en çok zarar gören ülkelerden biri olduğunu hatırlattı. Sağlık Bakanlığı üç senede pandemi nedenli 100 bini aşkın ölüm kaydederken, gerçek sayıların bakanlığın açıkladığından en az üç kat fazla olduğuna dikkat çeken Tuncay, “Sağlık Bakanlığı bu süreçte, bir yandan önlem almada ve aşıya erişimde geç kalırken diğer yandan da olgu ve ölüm sayılarını gizleyerek pandeminin ağırlığını örtbas etmeye çalışıyordu” dedi.

‘TTB’NİN YAPTIĞI UYARILAR YOK SAYILDI’
Ancak 6 Şubat depremlerinden sonra TÜİK’in sessiz sedasız açıkladığı ölüm sayılarının Sağlık Bakanlığı’nın ölüm sayılarını gizlediğini ortaya çıkardığını vurgulayan Tuncay, şöyle devam etti: “Covid-19 salgınının başlangıcından itibaren TTB’nin Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurumlarına yazdığı onlarca yazı, her gün yapılan uyarılar hiçe sayılarak hem toplumun hem de hekim ve sağlık emekçilerinin hayatları tehlikeye atıldı. Sağlık çalışanları en ön saflarda uzun süre koruyucu ekipman yetersizliğine, esnek çalışma düzeni gibi önlemlerin gecikmesine rağmen pandemi ile mücadele etmeye devam ettiler.”

962 SAĞLIK EMEKÇİSİ HAYATINI KAYBETTİ
Covid-19 nedeniyle yüzlerce sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğinin altını çizen Tuncay, bu ölümlerin büyük bir çoğunluğunun önlenebilir olduğunu vurguladı.

Tuncay, şöyle devam etti: “Meydana gelen her afetin yükünü hekim ve sağlık emekçileri çekerken; Covid-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmedi. Pandemi dönemi ve sonrası için yıpranma payı yeterli seviyeye çıkarılmadı. Deprem bölgesinde çalışanlarımızın temel sorunları çözülmedi. Çalışma koşullarımız sağlıklı yaşayabileceğimiz hale getirilmedi. Çalışırken sağlıkta şiddetle, emekliyken yoksullukla mücadelemiz bitmedi. Pandemide ve depremde kaybettiğimiz 279’u hekim 962 sağlık emekçisini saygıyla anıyoruz. Yaşatmak için yaşamak istiyoruz.”

(ETHA)