Makaleler

Published on Aralık 12th, 2022

0

İnsan hakları yaşama geçemedi | Faik Akçay


İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde 29 Nisan 1946 tarihinde, İnsan Hakları Komisyonu’nun kurulmasıyla başladı.

Komisyonca hazırlanan bir giriş ve 30 maddeden oluşan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 10 Aralık 1948 günü Paris’te toplanan BM Genel Kurulu’nda benimsendi, açıklandı.

Türkiye Cumhuriyeti, Evrensel Bildirgeyi 27.05.1949 tarihinde, Resmî Gazete ’de yayınlayarak yürürlüğe koydu.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 4.12.1950 yılında gerçekleştirdiği toplantıda 10 Aralık gününü “İnsan Hakları Günü” olarak açıkladı.

BM, İkinci Dünya Savaşı’nın yol açtığı ağır insani yıkımın bir daha yaşanmaması için, barış, insan hakları ve demokrasiye dayalı uluslararası bir sistem oluşturma hedefiyle yayınladığı bildiri, tüm dünyada hedeflenen noktaya ulaşamadı. Hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen henüz kurulamadı. Türkiye,  İnsan Hakları konusunda sürekli gerilemekte.

İnsanlık tarihindeki en büyük, en yıkıcı ikinci savaşı yaşadıktan sonra, insan yaşamını korumak, barışın kurulmasını sağlamak için kimi çabalar ortaya kondu. 1948’de Birleşmiş Milletler bu çabaları İnsan Hakları Bildirgesi’yle somutlarken 10 Aralık günü,  Dünya İnsan Hakları Günü olarak benimsendi.

Bu bildirgeyle insanlık, savaşlara karşı duracağını, barışı yaşama geçireceğini açıkladı. Bu sözünü yerine getiremedi. Savaşlar hep oldu. Özlenen düzeyde barışlar sağlanamadı.

İnsan haklarının olmadığı bir toplumda, ülkede, insan özgü hiçbir işin düzgün olmasının olanağı olamaz.

İnsan hakları Evrensel Bildirgesi’nin açıklanışının 74. Yılında, İHD İstanbul Şubesi, üyeleri, hak savunucularıyla buluşarak, bir basın açıklaması yapmak için, Sultan Ahmet Meydanı’nda topladılar.

Basın açıklaması yapılacak olan yerin çevresi, sivil, resmi giysileri olan yüzlerce güvenlik görevlisi tarafından kuşatılmıştı. 2 polis otobüsü alanın içinde konuşlandırılmıştı. Basın açıklamasına katılan 50 dolayında insana karşın yüzlerce polisin olması, bunların kalkanları, silahlarıyla kuşanmış olması, insan haklarına bakışın, korkunun boyutlarını ortaya koymaktaydı. Açıklamanın başlayacağı sırada, resmi, sivil polis ordusu, açıklama yapacak insanların 2 m. yakına dek, kalkanlar, siperler, silahlarla sokuldular. Her hak savunucusuna onlarca polis düşmekteydi. Korkutmanın, yıldırmaya çalışmanı, gözdağı vermenin bundan daha açık bir görünümü olamazdı. Bu resimin, açıklama yapanları saldırıdan korumaya yönelik olmadığı açıktı.

Basın açıklaması başlamak üzereyken, polisler açıklama yapacaklara yetkili kim olduğunu sordular. İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri gösterildi. Açıklanacak yazıyı (metni) istediler. Yazılı metnin olmadığı, bir gün önce İHD Genel Merkezi’nin açıkladığı yazı kapsamında konuşulacağı söylendi. “Savaş” derseniz, sustururuz uyarısı yaptılar, dönüp 2 m. Geri gittiler. Kısa bir süre içinde yeniden gelerek “Barış” derseniz sustururuz, dediler. Dönüp gittiler. Saniyeler içinde yeniden geldiler, “Türk askeriyle ilgili bir söz söylerseniz, sınır ötesi operasyon” derseniz, gerekeni yaparız dediler.  ‘Ben size duyarlı olunan konularımızı söyleyeyim, ona göre açıklama yapın’ demeye getirerek, tersi  olursa engelleriz, uyarısında bulundular. İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, yumuşak bir tavırla, “savaş” bir insan hakkı çiğnenmesidir, insan hakları bağlamında, savaşların olmasına karşı çıkıyoruz, bu duruşumuzu sergileriz, söyleriz” diye karşılık verdi. Bu girişim, orada görevli olanların bireysel istekleri olmasa gerek.

Neyi konuşabileceğimizin, neleri açıklayabileceğimizin sınırlarını koymaya çalışanlar, nelerden korktuklarını da ortaya koymaktaydı. İnsanın, insana özgü haklarını savunabilmesi bir yana, bu hakkı dile getirmesinin bile engellerle karşılaştığı görülmekteydi.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin açıklanışını 74. Yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük, en güçlü hak örgütünün olduğu kenti olan İstanbul’da, silahların gölgesinde, kuşatma altında basın açıklaması yapıldı.

İnsanlık kendi elleriyle ürettiği kötülüğü ortadan kaldırıp insan haklarını yaşama geçiremediği sürece, hiçbir sorununu çözemez, insanca yaşanacak bir dünya kuramaz.         

Faik Akçay – 12.12.2022                    

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑