İsviçre

Published on Ağustos 23rd, 2022

0

İGİF: İsviçre’de 25 Eylül Referandumları ve tutumumuz

AVEG-KON’a bağlı İsviçre Göçmen İşçiler Federasyonu (İGİF), ”İsviçre’de 25 Eylül Referandumları ve tutumumuz” başlıklı açıklama yayımladı.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

İGİF tarafından yapılan açıklama şöyle:

İsviçre’de 25 Eylül Referandumları ve tutumumuz

25 Eylül tarihinde İsviçre’de üç konuda halk referanduma gidip tercihini ortaya koyacaktır. Referandum girişimi, 1-Fabrika Çiftliği, 2-AVS/AHV Reformu, 3-Stopaj Vergisi konularında Federal Hükümet’in yaptığı düzenlemeleri halk oylamasına sunuyor. Seçmenler mektup yolu, belirlenen pilot bölgelerde e-posta (elektronik posta) yolu ve 25 Eylül günü direk oylama sandığında oylarını kullanabileceklerdir.

İsviçre hayvanları korumada dünyada en katı yasalara sahip ülkelerden birisidir. Genellikle doğa, çevre, hayvan ve tarım ürünlerini koruma ve destekleme gibi bir politika hakimdir. Bu politikalar yasalar ve anayasa düzeyindeki düzenlemelerle de güvence altına alınmışlardır. Her geçen gün daha fazla hayvan sayısı hayvan çiftliklerinde koruma altına alınıyor, türlerinin gelişmesi, beslenme ve açık havaya erişim gibi düzenlemeler yapılıyor.

Referandum Girişimi hayvanlara dönük uygulamada olan Fabrika Çiftliği’nin kaldırılmasını istiyor. Federal Hükümet ve Federal Meclis girişimin bu talebine HAYIR oyu verilmesini tavsiye ediyor. Federal Hükümet ve Meclis’e göre hayvanların yeterince iyi korunduklarını, daha fazla hayvanın koruma altına alınmaya çalışıldığını söylüyor. Ayrıca aynı başlık altında organik standartı olmayan ürünlerin ithalinin yasaklanmasını talep ediyor girişim. Hükümet birçok gıda ürününün daha pahalı olacağını iddia ederek bu talebe de karşı çıkıyor.

Girişim komitesi, Fabrika Çiftliği yasası ve uygulamasının göstermelik olduğunu vurguluyor. Hayvan dostu bir konaklama ve bakım, küçük gruplar halinde hayvan bakımı uygulamasının hayata geçirilmesi isteniyor. Tarım ve gıda ürünleri ithal uygulamasının da hükümetin iddiasının tersi olduğunu söylüyorlar.

AVS/AHV reformu 10 yıl boyunca emekli maaşlarını güvence altına almayı amaçlıyor. Bu konu iki başlık altında referanduma sunuluyor. Her iki madde de birbiri ile ilintilidir. Birinin reddedilmesi diğerinin de reddedilmesi demektir. Aynı şekilde birinin kabul edilmesi diğerinin de kabulü demektir. Bu iki madde şöyledir: KDV artışı ve AVS/AHV ile ilgili yeni düzenlemeler. Şu anda sanayi ve alkol ürünlerinde %7.7 olan oran %8.1’e çıkarılarak KDV artışı AVS/AHV kasası lehine bir düzenleme olacak. Bu düzenlemeyle hazineye yılda yaklaşık 1.4 milyar franklık bir katkı düşünülüyor.

AVS/AHV ile ilgili yeni düzenlemede artık kadınlar ve erkekler için emekli yaşı aynı olacaktır. Yani kadınların ve erkeklerin emekli yaşı 65 olacaktır. Eğer bu yasa kabul edilirse 2023 veya 2024’te yürürlüğe girecek ve kadınlar için emekli yaşının 65 olarak kesinleşmesi ise 2027 veya 2028’i bulabilecek. Kadın ve erkeklerin eşit emekli maaşı almaları için aynı yaşta emekli olmaları ve aynı sürede çalışmaları isteniyor. Yeni düzenleme ile aynı zamanda kadınlar istedikleri takdirde 62 yaşından itibaren emekli olabilecekler. Bu durumda da daha az emekli maaşı alacaklardır. Bu yasanın geçmesi halinde AVS/AHV kasasına yaklaşık 10 milyar frank katkı olacak. Federal Hükümet Emekli Sandığı AVS/AHV’nin finansal kriz içinde olduğunu belirtiyor.

Federal Hükümet ve Meclis bu yasaya evet oyu verilmesini tavsiye ediyor. Bunun AVS/AHV’deki krizi önleyebileceğini ifade ediyor. Dolayısıyla emekli maaşlarının güvence altına alınmasına çalışıldığı iddiası var.

İsviçreli sol ve ilerici kesimler KDV düzenlemesine olumlu bakarken AVS/AHV için ek fonların düzenlenmesi ile sorunun çözülebileceğini, Merkez Bankası’nın kârının bir kısmının buraya aktarılmasını öneriyorlar. Emekli yaşının eşitlenmesi talebini reddediyorlar. Referandum komitesi ise hem emeklilik yaşının eşitlenmesi ve hem de KDV’nin yükseltilmesine karşı çıkıyor. Hem tüketici fiyatları ve hem de KDV artışının halkın alım gücünü zora sokacağını belirtiyorlar. Ayrıca kiraların ve sağlık primlerinin artışının da önemli bir sorun olduğu açıklanıyor.

Sendikalar ve bazı sol politikacılar kadın-erkek emekli yaşının eşitlenmesi yerine Merkez Bankası’nda bulunan yedek rezervlerin bu türden krizler durumunda devreye konulmasını savunuyorlar. Merkez Bankası’nda şu anda 100 milyar frank rezerv bulunmaktadır.

Bir başka iddia ise emeklilik yaşının 65 olarak eşitlenmesi emeklilerin haklarındaki haksız uygulamalarda bir ilk adımdır. Siyasi çevreler, Federal Hükümet ve Meclis emeklilik yaşının 67’ye çıkarılması çalışmaları yaptıklarını ve tartışmalar sürdürdüklerini ileri sürüyorlar. Çünkü bu reformla emekli yaşının 65 olması sorunu çözmeyecektir. Hak ihlallerinde bu bir ilk adımdır. Uzun vadeli bir çözüm için kadın ve erkeklerin emeklilik yaşı 67’ye çıkarılacaktır. Federal Meclis’in Federal Hükümet’e yaptığı öneriye göre 2026’da emeklilik yaşının kadın ve erkeklerde 66 veya 67 olarak yeni bir teklifle hazırlanmasını istemektedir. Emekli yaşının 67 olması emekçilerin, işçilerin çıkarına olmayacağı ve olmadığı ortadadır. O zaman bundan kimin yararı varsa bu değişiklikler onlar için yapılmaktadır. O zaman bundan kimin yararı vardır. Bu değişikliklerden yüksek gelirliler, zenginler ve sigorta firmalarına bu düzenleme hizmet edecektir.

Bu AVS/AHV-21 düzenlemesi 2017 yılında yapılan referandumda halkın büyük çoğunluğu tarafından reddedilmiştir. Federal İstatistik Dairesi’nin verileri ve analizine göre açıklanamayan nedenlerden dolayı her çalışan kadın, erkeklerden ortalama 684 frank daha az kazanıyor. Bundan dolayı eşit yaş uygulamasında da emekli olunsa bile kadınlar erkeklerden daha az emeklilik maaşı alacaklardır. Federal Hükümet ve Meclis kadınların zararına olan bu teklifte ısrar etmesinin nedeni orta vadede bir istikrar yakalamaktır. Bu yasanın veya düzenlemenin geçmesi durumunda AVS/AHV kasasının 2034 yılına kadar boşalacağı iddia ediliyor. Bunu da artan yaşam süresi ve emeklilerin sayısının artmasına bağlıyorlar.

Bu reformun kabul edilmesi için Anayasa’da değişiklik yapılması gerekiyor. Buna göre referandumda hem halkın ve hem de kantonların çoğunluğunun EVET oyu vermesi gerekiyor.

Federal Hükümet güncel olarak faiz gelirleri üzerinden %35 oranında stopaj vergisi almaktadır. Stopaj vergisi, yalnızca tahvillerin İsviçre’de ihraç edilmesi durumunda tahvil faizleri için geçerlidir. Bu İsviçre ekonomisi için bir dezavantaj olarak görülüyor. Bu reform uygulanırsa İsviçre ve ekonomisine olumlu olarak yansıyacağı iddia ediliyor.

Düzenleme ile kaybedilen işler ve vergiler İsviçre’ye geri getirilecek. Federal Meclis ve Hükümet bu düzenlemeye EVET denilmesini tavsiye ediyor. Referandum komitesi bu reformun daha fazla vergi suçu işlemesine ve 800 milyon franka varan vergi açığına yol açacağı söyleniyor. Bunda en fazla yabancı yatırımcılar yararlanacak. Aynı zamanda sermayenin daha fazla vergi kaçakçılığı yapmak için bu düzenleme getiriliyor.

İGİF olarak göçmen işçi ve emekçilere çağrımız her şeyden önce 25 Eylül referandumlarında oy kullanmalarıdır. Bu referandumlar en fazla göçmen işçi ve emekçileri de ilgilendirmektedir. Bir göçmen ve işçi kurumu olarak tutumumuz ne olacaktır? Fabrika Çiftliği şıkkındaki her iki maddeye EVET diyeceğiz. KDV ve kadınların emeklilik yaşının yükseltilmesi şıklarına HAYIR diyoruz. Aynı şekilde Stopaj vergi düzenlemesine de HAYIR diyoruz. Ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler ve oy kullanmada yardım isteyenler İGİF’e bağlı derneklere baş vurmaları çağrısı yapıyoruz.

İsviçre Göçmen İşçiler Federasyonu (İGİF)

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑