Faşizm

Published on Ocak 29th, 2023

0

Hitler’e Karşı Haydi Greve, Haydi Greve


Ali Çarman
Haber-Yorum: Ali ÇARMAN (Mössingen)

Almanya’da faşizm (Hitler) iktidara adım adım taşınırken, başta KPD olmak üzere ilerici çevre ve sendikalar boş durmadı. Bir yanda faşizme karşı geniş bir birliğin oluşma çabaları, diğer tarafta Hitlerciler iktidara gelmeden Komünistleri sokak ortalarında katletmekten kaçınmadılar.

Neresinde bakılırsa bakılsın, ülke hızla uçuruma karanlığın en dip noktasına sürüklendi. Alman mali sermayesinin en gerici grupları, tekeller, militaristler ve şovenist güçler Hitler’i iktidara taşıdılar.

Haydi genel grev için sokağa

30 Ocak 1933, Hitler’in iktidara gelmesinin birinci günü KPD, Almanya genelinde grev çağrısı yaptı. Faşizme karşı direniş, demokrasi ve barışa sahip çıkma tutumu ile yapılan genel grev çağrısı ülke genelide düşük katılımlı bir destek buldu.

Württemberg eyaletinde 4200 nüfuslu küçük bir yerleşim yeri olan Mössingen ise KPD nin çağrısına bir bir uyarak 31 Ocak 1933 te hep birlikte iş bırakarak sokağa çıktılar. Dolayısıyla, Mössingen’li 800 textil işçisinin büyük bir cesaret göstererek katıldığı genel grev eylemi Almanya’daki en başarılı grev olarak tarihe geçti.

Mössingen genel grevinin en güzel yanlarında birisi de SPD li sendikacıların örgütlenme çabalarına aktif olarak katılmaları olmuştur. Kadın işçilerin önemli bir yeri olan grevde, sokağa çıkanlar biliyorlardı Faşizm/Hitle; savaş ve ölüm demekti.

KPD nin çağrısıyla 30 Ocak 1933 akşam saatlerinde 200 kişinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Grev kararına uyma bu toplantıdaki sert tartışmalar sonrası kabul edildi.

Ertesi gün, saat 12 de şehrin en bilinen bir yeri olan işçi spor derneği önünde toplanıldı. Naziler, Almanya genelinde Hitlerin iktadra gelmesini meşaleli yürüyüşle kutlarken, Mössingen gibi bir textil merkezinde 800 işçi de en önde trampetçilerin yer aldığı gece yürüyüşü yapmaktadır. Grevin sorumluları arasında en öne çıkan isimleri ise KPD li ressam Martin Maier, işyeri işçi temsilciliği başkanı Georg Wagner ve camcı ustası Jackop Stottz’tur.

Naziler, greve katılanlara karşı hemen operasyon düzenleyerek 98 işçi tutuklanarak ‚Vatana ihatten‘ soruşturma başlatıldı. Diğer işçiler ise işten atıldı. Tutuklananlar üç ay’da üç yıla kadar hapis cezalarına tabii tutuldular. Grevin elebaşısı olarak, KPD li Fritz Wandel 4,5 yıl ağırlaştırılmış hapis cezası aldı. Mössingen de yaşanan aslında iki farklı Almanya’da çok güzel ve cesur bir girişimdi.

Stuttgart yakınlarındaki bu şirin kasaba Mössingen’de yaşananlar Faşizme karşı zafer kazanıldıktan sonra dahi hasır altı edilerek görmezden gelindi. Dahası 1956 da KPD yeniden yasaklandı. Başını ABD nin çektiği anti-komünist avı başladı.

Mössingen grevi 90.yılında öğretmeye devam ediyor

Reutlingen ve Tubingen’deki sendika ve antifaşist kurumlar: ‘‘Sosyal ve ekolojik krizlerin yaşandığı günümüzde aşırı sağcılık/ırkçılık demokrasiyi tehlikeye atmaktadır. Aynı zamanda, neoliberal kapitalizm giderek daha fazla insanın doğal geçim kaynaklarını yok ediyor. İşten atılma ve yoksullaşma korkusu ve yanlış politikalar uluslararası dayanışma yerine milliyetçiliğin güç bulmasını teşvik etmektedir.  1933’te Mössingen’deki işçileri hatırlayalım ve AfD ile diğer sağcı örgütlere karşı çıkalım çağrısı ile Mössingen Genel Grevinin 90.yılında bir yürüyüş ve miting gerçekleştirdiler.

Mossingen belediye binası önünde saat 14 de başlayan miting yapılan konuşmalar ve hep bir ağızdan okunan Enternasyonal marş sonrası tarihi grevin önemli noktalarını ziyaret için yürüyüşe geçildi. Antifaşist gençlik yürüyüş boyunca sokakların adını sembolik olarak grev öncülerinin adı ile kapladı.

İşçi tiyatroları ve sokak tiyatroları bakımında Almanya tarihi oldukça zengin. Bunu bir kez daha eylemde gösterilen Mössingen Genel Grevi oyununda gördük. Havanın eksi ikilerde olduğu bir günde yüzlerce kişi oyunu ilgiyle izleyip kahkalar, alkışlar ve sloganlarla eşlik ettiler.

Sporderneği önündeki alanda kurulan sahnede yeniden konuşmalar yapıldı. DGB eyalet başkanı Kai Burmeisterbiz her zaman adalet ve sosyal ilerlemeden yanayız ve bugünlerde milyonlarca çalışan TİS görüşmeleri sürecinde diye başlayan konuşmasını faşizme karşı direnişe katılmış ve sonrasında mücadeleci bir sendikacı olarak göreve devam eden Willi Bleicher’in ünlü sözüyle ‘‘Birliği gözbebeğiniz gibi koruyun” tamamladı.

Savaşa ve ırkçılığa hayır, yaşasın enternasyonal dayanışma, kapitalizme karşı mücadele ve faşist örgütler yasaklanmalı sloganlarının atldığı eylem Mössingen’li işçilerden öğrenelim, dyanaışmayı büyütelim çağrısıyla geç saatlerde sona erdi.

Tags: , , , , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑