“Direniş ve mücadele karanlık perdeleri yırtıp atar” | Hüseyin Y.

23 Aralık katliamı Paris’in tarihine ikinci Kürt katliamı olarak geçen son katliamında senaryosu başta dört parça Kürdistan’da ve diasporadaki Kürtler’in kararlı duruşu ve binlerce insanın katılımı ile demokratik tepkisini ortaya koymuştur.

Bu katliam ne ırkçı zihniyetin sonucu olarak ele alınır, ve nede bir psikopatın yaptığı bireysel bir harekettir. Açık ve net olarak işlenmiş örgütsel siyasal bir katliamdır.

Özellikle önceki gün Paris’in sokaklarında organize edilen eyleminin kısa ve uzun vadede çok yönlü bir etkisi olduğunun altını çizmek istiyorum.

Bu saldırının bir bunağın ırkçı bir saldırıdan ziyade on yıl önceki açık siyasal saldırının bir devamıdır. Irkçı yaklaşım ve açıklama esasında şu an için Fransız devletinin olayın seyrini değiştirmek ve ardındaki ortaklarını gizleme senaryosudur.

Ama nafile tutmadı!

Katliamın ardında binlerce insan hiç bir çağrı beklemeden kendiliğinden olayın yaşandığı yere doğru harekete geçmiş saldırıyı kendisine karşı işlenmiş bir saldırı olarak algılamıştır. Kuşsuz biriken öfke eylem anındaki planlı provokasyona karşı büyük bir patlamaya dönüşmüştür.

Kitle psikolojisi ve toplumsal olaylar ve tepkinin olumlu veya olumsuz yönde etkileri olacaktır!

Lakin, eylemin örgütlenmesine önderlik eden komitenin bütünü çabaları maalesef çekilmek istenen provokasyonu boşa çıkarmada etkili olamamış olsa da bu provokatif eylemin ardında Kürt halkının ve dostlarının kararlı duruşu ve biriken öfkenin de ortaya çıkardığı tarihi bir olguyu da ifade eder.

On yıl önceki siyasal katliamın karanlık perdesini aralamak ve dosya üzerindeki gizlilik kararını kaldırmak istemeyen Fransız devletinin açık ve ortak karanlık yüzüne iki yüzlü yaklaşımı ve katliamın sanığının ortadan kaldırılması ve gizemi unutulmaması gerektiğinin bilinmesi gerekir!

Haklı olarak Ömer Güneyin mezarı bir sır. Onun açıklamak istediğini ortaya koymasından ardındaki “ölümü” ve hastalığı bir aldatmaca! Olduğunu Kürt halkı unutmadı ve esasında başından itibaren arka planda olan güçlerin ortaya çıkması için ısrarcı oldu.

Kürt halkının bu konudaki haklılığı zaten bu katliamların olacağını katıldığı TV programında eski mit müşteri açıkça beyan etti.

Bu anlamda bugünkü katliamında kuşkusuz ardındaki güçlerin aynı adresi gösterdiğinden kuşkusu yoktur.

23 Aralık katliamının ardında ortaya çıkan katilin kimliği bu kez farklıda olsa arka perdedeki zihniyet yine aynı olduğunu gösteriyor.

Ortaya çıkan bazı sorunları sormak bile komik geliyor.

İlk ifade ve sağlık taramasından sonra katilin tutuklanması verilen doktor raporu ile reddedilmiş ve psikolojik tedavi için karar kılınmış olduğu açıklaması ise bardağı taşıran son damla oldu.

Nasıl oluyorsa yıllarca tutuklu kalıyor bir sorun yok! Ama şimdi sağlık sorunu ile ödüllendirmek için adeta arka çıkılıyor.

Bu iki yüzlü yaklaşım esasında olayın geleceği açısında çıkacağı durağı işaret ediyor.

Bugün gelen yeni bir haber ile sanığının yeniden tutuklanması kararı verilip içeri alındığı gelen son haber oldu.

Bunun bir oyun olduğunu düşünmüyorum.

Olayın yatışması ve öfke patlaması karşısındaki bir önlemdir.

Kürt halkının kararlı duruşu bu perdeleri yırtacak bir durumdadır.

Yeter ki haklı ve meşru tepkisini haklı bir perspektif ile meşru yol ve yöntem ile bütün dostları ve en başta da Fransız halkının sağduyusu ile birleşerek demokrasi güçleri ile dayanışmayı büyüterek yürümesidir!…

Kadına düşman bu karanlık işid zihniyetini çağımızın özgür kadınlarının ayakları altında mutlaka ezilmeye mahkumdur.

Jin Jiyan Azadi.

Saygılarımla

Hüseyin Y. – 27.12.2022