Halklar ve İnançlar

Published on Aralık 25th, 2022

0

Büyük Alevi Kurultayı binlerin katılımıyla gerçekleşti: Alevileri yok sayamazsınız!


‘Laik ve demokratik Türkiye’ şiarıyla İstanbul Yenikapı’da gerçekleştirilen ‘Büyük Alevi Kurultayı’ binlerce kişinin katılımıyla yapıldı. 7 Alevi çatı örgütü başkanının konuşma yaptığı kurultayda Aleviler, AKP’nin torba yasasına yönelik tepkisini dile getirdi. Alevileri inkar edenlere karşı birlikte karşı duruş sergileyeceklerini söyleyen Alevi başkanlar, Alevilere zulüm edildiğini belirterek, bundan vazgeçilmesini istediler. 

Büyük Alevi Kurultayı İstanbul Yenikapı Gösteri Merkezi’nde devam ediyor. Binlerce kişinin katıldığı kurultay salonuna Hz. Ali, Hacı Bektaş Veli, Pir Sultan Abdal ve Seyit Rıza fotoğraflarının yanı sıra Koçgiri, Dersim, Malatya, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Gezi katliamlarıyla yüzleşme çağrısının yer aldığı “Hakikat, yüzleşme, adalet” başlıklı pankart da asıldı. Salonda yer alan bir başka pankartta ise “Savaşa hayır”, “Barış”, “Zorunlu din dersleri kaldırılsın”, “Çağdaş, bilimsel, laik, anadilinde eğitim”, “Madımak utanç müzesi olsun”, “Diyanet kapatılsın”, “Ocağıma, inancıma, dokunma”, “Doğa ve canlı kırımına hayır”, “Ekonomide adalet” talepleri yer aldı.

SİYASİ PARTİLER, SENDİKALAR, BELEDİYE BAŞKANLARI YENİKAPI’DA

Kurultaya katılanlar arasında Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Yüksel Mansur Kılıç, Onursal Adıgüzel, Sibel Özdemir, Ali Şeker, CHP PM üyesi Eren Erdem, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Ali Kenanoğlu, Musa Piroğlu, Saruhan Oluç, Züleyha Gülüm, Alican Önlü, HDP MYK üyesi Turgut Öker, HDP İstanbul İl Eş Başkanı İlknur Birol, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Barış Atay, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir, Emek Partisi (EMEP) GYK üyesi Levent Tüzel, TKP Parti Meclisi Üyesi Aydemir Güler, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Genel Başkanı Aysel Tekerek, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ile Yeşil ve Sol Parti, SODAP ile Sol Parti temsilcileri de vardı.

KILIÇDAROĞLU, BULDAN VE SANCAR KURULTAYA MESAJ GÖNDERDİ

Ayrıca Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Hacıbektaş Veli Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat da kurultaya katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ise kurultaya mesaj gönderdi.

Sunuculuğunu Can TV programcısı Dilek Odabaş Bakır ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Alevi Masası’ndan Vedat Kara‘nın yaptığı kurultayda ilk olarak saygı duruşu yapıldı. Ardından Çorum Katliamı’nda yakılarak katledilen Veli Solmaz‘ın kızı Naime Nayman ana çerağ uyandırdı. Çerağ uyandırılması altı dilde yapıldı. Baba Mansur Ocağı’ndan Eren Yıldırım dede de dar gülbengini verdi. Sinevizyon gösteriminin ardından ise semah dönüldü.

“BİZİ İNKÂR EDENLERE KARŞI BURADA BİRLİKTEYİZ”

Yılmaz Çelik, Tolga Sağ, Muharrem Temiz, Kutsal Evcimen’in de aralarında olduğu sanatçıların türkü ve deyişleriyle devam eden kurultayda konuşmacı olarak sahneye önce Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan çıktı. AKP tarafından cemevlerine yönelik yapılan düzenlemeleri eleştiren Aslan, şunları söyledi:

“ABF, Türkiye’de hukuksuzluğun, adaletsizliğin, tekçiliğin karşısında mücadele vererek kurulmuş bir kurumdur. Kara kışın kapımıza dayandığı, her türlü ekonomik zorluğun kendisini hissettirdiği ve üstüne siyasi ortamın huzurumuzu daralttığı bir dönemden geçiyoruz. İnancına sahip çıkmak için buraya gelen herkes hoş geldi. Kimliğimize, haklarımıza sahip çıkmak için buradayız. Bizi inkar edenlere karşı burada birlikteyiz. Bir süredir Alevilik ile ilgili yoğun bir gündem var. Yaz aylarında sanki Aleviler bu ülkenin güvenlik sorunuymuş gibi İçişleri Bakanlığı’nın heyeti Alevi derneklerini, muhtarlarını, köylerini ziyaret etti. Alevi mücadelesini sulandırmak için bunu yaptılar. Alevilerin sorunları yol, elektrik, köy ihtiyaçlarını karşılamakmış gibi talepleri hayata geçirdik, dediler. Eşit yurttaşlık talebinin altını boşaltmak için onarım, bakımdan bir lütuf olarak bahsettiler.

Aleviler, “laik, demokratik bir Türkiye” dedikçe; iktidar inadına tekçi, inkârcı anlayışıyla sanki bir Diyanet yetmiyormuş gibi bir Alevi Diyaneti kurdu. Alevileri bu ülkede folklorik bir yapıymış gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağladı. Bizi görmeyen iktidar şunu bilsin ki, Aleviler bu ülkede “laik ve demokratik bir Türkiye, eşit yurttaşlık” diyor. Ama siz bu ülkeyi tarikatlara, cemaatlere mahkum ettiniz.”

“BİZİ YOK SAYMAKLA BİR YERE VARAMAZSINIZ”

Aralık ayında yaşanan Maraş, Roboski ve Hayata Dönüş Operasyonu katliamlarına da değinen Aslan sözlerine şöyle devam etti:

“Alevi örgütleri yıllardır mücadele ediyor. Bu örgütlü güçten korkuyorlar. Onlara inat laiklik ve demokrasi için ülkedeki bütün halklar ve inançlar ile bir arada olmayı savunuyoruz. Kendi özgünlüğümüzü, özgürlüğümüzü savunmak için her şeyi yapacağız. Halkların ve inançların eşitliğini savunuyoruz. Torba yasası Meclis’e geldiğinden itibaren dedik ki “Bizi tanımlamaktan vazgeçin. Sizin göreviniz bizi tanımaktır. Tanımlamak değil.” Nice yol önderlerimizin boyun eğmediği gibi teslim olmayacağımızı söyledik. 44 yıl önce Maraş’ta Alevileri katleden tekçi, inkârcı anlayış bugün farklı şekilde katliamlarına devam ediyor. Siz kimsiniz ki bize boyun eğdireceksiniz?  19 Aralık’ta ‘Hayata Dönüş’ adı altında yapılan operasyonlar ile onlarca kişi cezaevlerinde katledildi. Yine bu ayda Roboski’de katledilenleri de saygıyla anıyoruz. Aleviler diyor ki “Cem ibadetimiz, cemevleri ibadethanemizdir. Kamuda ayrımcılığa son verin. Zorunlu din derslerini kaldırın. Biz bu toprakların kadim inançlarından birisiyiz. Bizi yok saymakla bir yere varamazsınız.”

“HİÇBİR ALEVİNİN SÜNNİ GİBİ YAŞAMA ARZUSU YOKTUR”

Aslan’ın ardından konuşan Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat ise Cumhuriyet’in birinci yüzyılında yaşanan acılar ile yüzleşilme çağrısında bulunarak, şunları söyledi:

“Geride bıraktığımız birinci yüzyılı yüzleşerek geçirelim. Acılarımızı nasıl unutabiliriz? Hakarete uğrayan pirlerimizi, basılan cemlerimizi, kırılan sazlarımızı nasıl unutabiliriz? Unutmak kendi yoluna ihanet etmektir. Hesaplaşmamız, yüzleşmemiz lazım. Biz dünyanın dört bir yanına sürgün edilen bir toplumuz. Biz varız, buradayız. Asimile etmeye çalışanlar bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Biz bu oyuna gelmeyiz. Aleviliğin kendine has inanç yapısını tanımlama hakkını siz kimden, nereden alıyorsunuz? Zorunlu din dersleri ile Sünni/Vahhabi inancı çocuklarımıza dayatıyorlar. Diyaneti tek karar merci olarak ortaya koyuyorlar. Yargı kararları yok sayılıyor. Kamusal alanda Alevilerin varlığını reddediyorlar. Liyakat hiçbir yerde esas alınmıyor. Meydanlarda ana muhalefet liderini, inancından dolayı yuhalatıyor. “Bir Alevi cumhurbaşkanı olamaz” diyorlar. Biz diyoruz ki “Bal gibi olur.” Alevilerin talepleri karşılık bulsun diye buradayız. Zorbalığa, zulme karşı hak ve hakikat yanında olduğumuzu göstermek için buradayız. Hiçbir Alevinin Sünni gibi yaşama arzusu yoktur.”

“KADINCIK ANA, ANADOLU HÜMANİZMİNİN BEREKETİDİR”

Kadınların Alevi inancındaki yerine değinerek konuşmasına başlayan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Nevin Kamilağaoğlu, “Aleviler nedense hiç görünmüyor. Biz bu yok saymaya karşı bir direnç gösteriyoruz. Biz vardık, varız ve var olacağız. Anadolu hümanizminin bereketi Kadıncık Ana. Kilisede kadın papazın, camide kadın imamın, sinagogda kadın hahamın olmadığı bir dünyada anaların cem yürüttüğü felsefenin kaynağıdır Kadıncık Ana” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZİ FAŞİSTLERE TERK ETMEYECEĞİZ”

AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat ise Paris’teki Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne yönelik gerçekleştirilen saldırıyı kınarken, “Dün Maraş’ta canlarımızı andık. Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne saldırdılar. Üç kişi katledildi. Almanya’da bir cemevine çarpı işareti atıldı” dedi.

Mat konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Almanya’da Aleviler kamu tüzel kişiliğini kazandılar. Peki Türkiye’de bu kadar Alevi yaşarken, neden hala inkar ediliyor? Almanya bize lütfetmedi biz hakkımızı aldık. Türkiye’de resmi devlet kodlarında yer alan Türk ve Sünni kimliği nedeniyle bu kazanımları henüz elde edemedik. Biz Türkler, Kürtler, kadınlar, LGBTİ+lar olarak hep birlikte özgür ve eşitçe yaşamak istiyoruz. Cumhuriyetin birinci yüzyılında başımıza gelmeyen kalmadı. AKP’nin de MHP’nin de baskılarına rağmen mücadelemiz devam edecek. Bedel ödeyen hiçbir canımız Hınzır Paşa’nın sofrasına oturmadı. Kim Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na üye olur, kim onlardan maaş alırsa karşısında bu kurultayı bulur. Onlarla hiçbir şekilde yan yana gelmeyeceğiz. Onur mücadelesi için bir aradayız. Laik ve demokratik bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Ülkemizi faşistlere, çocuk istismarcılarına asla terk etmeyeceğiz.”

“VALİLER, KAYMAKAMLAR ALEVİ KÖYLERİNE ZULMEDİYOR”

HBVAKV Genel Başkanı Ercan Geçmez ise kurultaya hazırlık sürecinde ülke genelinde birçok Alevi köyünü gezdiklerini anlatırken, Alevilerin kamusal hizmetten yoksun kaldıklarını bir kez daha gözlemlediklerini kaydetti. Geçmez, “Bizi tarif edenlere sesleniyoruz; “Çekin elinizi inancımızdan.” Alevilere yeni bir gömlek giydirmeye çalışıyorlar. Alevileri kendilerine benzetmeye çalışıyorlar. Alevi çocuklarına zorla namaz kıldırdılar, oruç tutturdular. Toplumsal yüzleşme istiyoruz. Bütün dergahlarımızı teslim edin, dedik. Birçok dergahımız camiye çevrildi. Aleviler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılmasını istedi. Valiler ve kaymakamlar tek bir partinin üyesi gibi Alevi köylerine, Alevilere zulmediyorlar. Biz bu ülkenin yurttaşız. Eşit yurttaşlık istiyoruz. Alevilerin hiçbir sorununu çözmediniz. Bizim şiarımız barış, dostluktur” dedi.

“VERDİĞİMİZ VERGİNİN İNANÇSAL BOYUTUNU HELAL ETMİYORUM”

Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı İsmet Kurt da konuşmasında şunları kaydetti:

“Bu ülke artık gerilimlerden, katliamlardan bıktı. Aleviler her zaman katliamlara uğradı. Alevilerin yaşadığı bu katliamlara hala ‘olay’ diyenler var. Bizim yaşadıklarımız katliamdır. Şimdi de Alevileri torba yasasına koymaya çalıştılar. Alevilik torbaya sığmaz. Aleviler, Kürtler, Türkler bu coğrafyanın özü. Ama tek din tek mezhebi dayattılar. Bize “Alisiz Aleviler” diyenler, bakan geldiğinde İmam Hasan’ın, Hüseyin’in fotoğrafını indirenlerdir. Aleviler bu ülkeye yük olmadı. Bu ülkenin yükünü aldı. Verdiğimiz verginin inançsal boyutunu helal etmiyorum. Bu yolun sahipleri var. Bu yol incitilmez. Muhabbeti küfür sayan gelmesin. Bizimle beraber görünüp de ayrılanlar bunu böyle bilsin.”

“GERİCİLERE KARŞI PİR SULTAN, SEYİT RIZA, İBRAHİM KAYPAKKAYA OLACAĞIZ”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe ise Aralık ayında yaşanan katliamları hatırlattığı konuşmasında şunları söyledi:

“Dünyayı cehenneme çevirenlere karşı ısrarla cenneti isteyen cümle canlar iyi ki geldiniz. İçinde bulunduğumuz günler insanlık ve Türkiye tarihinin en korkunç olan Maraş Katliamı’nın yıl dönümü. Maraş’ta insanları hunharca katledenler bugünkü gericileşmenin, ırkçılığın yol taşlarını döşemişlerdir. Maraş hala kara bir kutu olarak ortada duruyor. Hala anmamızı yasaklıyorlar. Çünkü tarih ile yüzleşmekten korkuyorlar. Yüzleşirlerse bugünkü ceberut yapı ortaya çıkacak. Halkların yaşadığı derin yoksulluğun nedenlerini görecek bu halk. Deşifre olmasını istemiyorlar.

“ZALİMLERİN YANDAŞI OLANLARI DÜŞKÜN İLAN EDECEĞİZ”

İnançlarından, düşüncesinden dolayı tutsak olan devrimciler selam yollamak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Sarıyer Şube başkanımız Beyhan Gün tutuklandı. Arkadaşlarımızı bir an önce serbest bırakın. Roboski Katliamı’nda Kürt gençlerinin üzerine bombalar yağdırılmıştı. Onu da unutmayacağız. Bize tarih boyunca çok zulmettiler. Katlettiler. Uzak diyarlara sürdüler. Ama yılmadık, boyun eğmedik, biat etmedik, diz çökmedik. Yol önderlerimizden öğrendiğimize göre asla zalimlerin yandaşı olmayacağız. Olanları da düşkün ilan edeceğiz.

“ENCÜ’YE ATILAN TOKADI DA KILIÇDAROĞLU’NA ATILAN YUMRUĞU DA KENDİMİZE ATILMIŞ SAYARIZ”

Bizim için Alevileri temsil etmediğimizi söyleyenler bu salona iyi baksın. Aleviler burada. Alevilik vardır, Alevilik haktır diyorlar. Bu gerici, ırkçılara karşı biz Hüseyin, Pir Sultan, Kalender Çelebi, Seyit Rıza, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya olacağız.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında laik ve demokratik bir Cumhuriyeti hep beraber inşa edeceğiz. Aleviler bir kez daha sorumluluk aldılar. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Aleviler bir arada kol kola. Biz Aleviler, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayı da kendimize verilmiş sayarız. HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü’ye atılan tokadı da, Kılıçdaroğlu’na atılan yumruğu da kendimize atılmış sayarız.”

“ALEVİ OLARAK YAŞAMAK İSTİYORUZ”

Bu yüzyılda kadın mücadelesinin büyüdüğünü ifade eden Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan “Alevi olarak yaşamak istiyoruz. Onurlu, dimdik, eğilip, bükülmeden Alevi olarak yaşamak istiyoruz. Demokrasinin ve özgürlüğün gerçekten tesis edildiği bir ülke istiyoruz. Sadece Alevilerin değil Kürtlerin, kadınların, ezilenlerin derdi bitsin. Parlamento savaş bütçesi değil halkın bütçesini yapsın. Bütçe savaşa ve Diyanete ayrıldı. Barıştan başka bir seçeneğimiz yok. Bu yüzyılda kadınlar eşit, özgür yaşamı inşa etmek için ayakta. Kadın, yaşam, özgürlük” dedi.

“İNANCIMIZDAN KÜLTÜRÜMÜZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

DAD Eş Başkanı Musa Kulu ise “Bu toplumun taleplerini en yüksek perdeden hem dünyaya hem ülkeyi yönetenlere söylemek için buradayız. Yüz yıllık süreçte barışı, kardeşliği inşa edemedik. Yüz yıllık cumhuriyet sadece bize ölümü yaşattı. Binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan bir toplumsallığı yok etmek için torba yasa çıkarıldı. Bize biçilen kefeni yırtıp, hak ve hakikati söylemek için buradayız. Hakikati söylemek bilgi, cesaret ister. İnkârla, imhayla, asimilasyonla hayat durur. Bunu kabul etmeyeceğiz. Aynı ülkenin vatandaşı olarak vergimizi öderken biz ötekiyiz, teröristiz. Biz bu toprakların kadim sahipleriyiz. Kendi hakikatimiz, kültürümüzle buradayız. Bir Kürt’ün canı yandığında susan Türk kimliğini kaybeder. Bir Alevinin canı yandığında sessiz kalan Müslüman inancını kaybeder. Bu ülkeyi gül bahçesi yapmak mümkün. İnancımızdan, kültürümüzden asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

“DEVLET KATLİAMLAR İLE YÜZLEŞMELİ, ALEVİLERDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR”

Mevcut kurum başkanlarının ardından kürsüye çıkan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) önceki dönem Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül ise “Cem olmaya hoş geldiniz. Devleti devlet yapan dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin her canlının yaşam hakkını korumaktır. Biz Aleviler, cumhuriyet öncesi ve sonrasında da katliamlara, yok sayılmalara, asimile edilmek için seferber olunan, sadece seçim dönemi ağzına bal çalınmak istenen bir toplum olarak görülmekteyiz. Bizlerin eşit yurttaşlık taleplerini çimentoya, masa ve sandalyeye indirgemeye çalıştı. Cemevlerini Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlama kararı aldılar. Devlet tüm katliamlar ile yüzleşmeli ve Alevilerden özür dilemelidir. İnanç önderlerinin devletten maaş almasına karşıyız” ifadelerini kullandı.

“KADİM İNANCIMIZA DOKUNMAYIN”

Abdal Alevilerden Satılmış Kaygusuz Baba‘nın okuduğu deyişin ardından konuşan Üryan Hızır Ocağı’ndan Cafer Kaplan dede de “Geçmişten günümüze kadar tüm katliamlara rağmen inancımızı koruduk ve korumaya devam edeceğiz. İnancımızı yok sayanlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. İnancımıza sahip çıktığımızı tüm dünyaya duyurduk. Ama inancımızı bir torba yasa içerisinde Kültür Bakanlığı’na bağladılar. Dünyada rızasız lokma yemeyen, rızasız ibadet etmeyen tek inanç Aleviliktir. Devletin Alevisi olmayacağız. Haram lokma yemeyeceğiz. Kadim inancımıza dokunmayın” dedi.

Topçu Baba Dergahı’ndan Mehmet Işık‘ın konuşmasının ardından kurultay bildirisi yayımlandı. (PİRHA)

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑