Almanya

Published on Mayıs 31st, 2023

0

Berlin’de gözaltında kayıplar eylemi

17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası dolayısıyla Berlin’de gözaltında kayıplar için eylem yapıldı. Gözaltında kayıplara dair pankartlerin ve kayıp resimlerinin taşındığı eylemde Cumartesi Annelerinin talepleri talebimizdir dendi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

ICAD Uluslararası Büro’nun çağrısıyla Berlin’in Kreuzberg semtinde Celalettin Kesim Parkı’nda yapılan eyleme AGİF, NAV-DEM Berlin, Young Struggle, SKB, Zora, Internationale Jugend, KKP  katılım sağladı. 

ICAD adına Türkçe ve Almanca yapılan basın açıklamasında; “Gözaltında kaybetme saldırısı, egemen sınıfların sömürüye ve baskıya dayalı iktidarlarını sürdürmek için toplumsal muhalefete yönelik uyguladıkları saldırı yöntemlerinden biridir. Gözaltında kaybetme saldırısı, aynı zamanda işçi sınıfı ve emekçilerin örgütlü mücadelesine yönelik bir saldırıdır. Birçok ülkede uluslararası tekellerin aşırı kâr uğruna bu saldırılarda doğrudan veya dolaylı olarak sorumlulukları olduğu da sayısız örnekle ispatlanmıştır. Bundan dolayı da gözaltında kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması ve sorumluların yargılanması için dünya çapında mücadelenin sürdürülmesi önemlidir.’’ denilerek, Türk devletinin Cumartesi Annelerine yönelik saldırıları protesto edildi. Cumartesi Annelerinin talepleri okunarak, ‘’talepleri taleplerimizdir’’ denildi.

ICAD açıklamasında dünyanın değişik ülkelerinden gözaltında kayıplara örnekleri verildi ve sistemin bu saldırısına karşı enternasyonal mücadelenin yükseltilmesi istendi.

NAV-DEM Berlin adına yapılan konuşmada, seçimler sürecine değinilerek, faşizme karşı mücadelenin her koşulda süreceği, kimsenin umutsuzluğa kapılmaması gerektiği belirtildi. Cumartesi Annelerinin ve tüm kayıp yakınlarının mücadelesi selamlandı ve kayıpların hesabının sorulacağı vurgulandı.

Young Struggle (YS) açıklamasında, Türkiye’de iki gün önce yapılan seçimlerin ardından faşist Erdoğan’ın seçimden sonra yaptığı ilk konuşmada, Kürtlere ve LGBTİ bireylere karşı nefreti kışkırtarak önümüzdeki yıllara dair niyetini açıkça belirttiği, Erdoğan’ı kutlamakta acele eden Şansölye Scholz’un Erdoğan’ın iyi bir işbirlikçisi, Kürtlerin üzerine yağdırılan bombaların suç ortağı olduğu vurgulandı.

YS, diğer faşist devletlerde olduğu gibi Türkiye’de de gözaltında kayıpların yaygınca yaşandığını, Hasan Ocak’ın bunu bir örneği olduğunu, kayıp devrimcilerin yakınlarının 28 yıldır her Cumartesi günü İstanbul’un Galatasaray semtinde toplandığını, yasaklara, tutuklamalara ve baskılara rağmen mücadelelerinden vazgeçmediklerini belirtti.

SKB adına yapılan konuşmada, Dersim’de 5 Ocak 2020’den beri kayıp olan Gülisten Doku için süren adalet mücadelesi anlatıldı ve tüm gözaltında kayıpların akıbeti açıklansın denildi.

Genç kadın örgütü Zora adına yapılan konuşmada, ‘’dünyanın her yerinde insanlar sivil polisin, kontr- gerillanın, gizli istihbarat teşkilatlarının ya da ordunun elinde kaybediliyor. Devlet ya da devlet destekli organlar tarafından işkence görüyor ve öldürülüyorlar. Devlet suçunu inkar ediyor, suçunu örtbas ediyor ve kaybedilen kişiye ne olduğu belirsiz olduğu sürece, faili de belirsiz ve cezasız kalıyor. Bunlar, devletlerin ellerindeki kanı gizleme çabalarıdır’’ denilerek kayıp yakınlarının adalet arayışlarına devletin yeni baskılar ve tutuklamalarla karşılık verdiği anlatıldı.

Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın bulunması için yürütülen mücadelenin ardından 28 yıldır mücadele eden Cumartesi Annelerini, kayıp yakınlarını selamlayan Zora, ‘’kayıp yakınları ile dayanışma içindeyiz ve diyoruz ki: Sizi unutmuyoruz! Gözaltında kaybedilenleri hatırlıyor ve anıyoruz. Adalet talep ediyoruz ve failler, sömürücü ve faşist devletler hesap verene kadar susmayacağız’’ diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Internationale Jugend (Enternasyonal Gençlik) ise, ‘’Kayıpları hatırlamak, aynı zamanda onların mücadelesini sürdürmek, özgürlük düşünü devam ettirmek anlamına da geliyor. Bizler de Almanya’da enternasyonalist gençler olarak Türk faşizmine karşı mücadeleyi yükseltmeliyiz. Bu ülkede yoldaşlarımızı desteklemek için yapabileceğimiz en iyi şey Alman emperyalizmine karşı mücadele etmektir. Alman şirketleri 1938’de Türk ordusunun Dersim’de on binlerce insanı katlettiği zehirli gazı sattı. Bugün Alman Leopard tankları Kürdistan’da dolaşıyor. Gelin bugün andığımız devrimcilerin ruhuyla birlikte mücadele edelim, sonra Türk faşizmine karşı mücadele edelim, Alman emperyalizmine karşı mücadele edelim ve insanlığın kurtuluşu için mücadele edelim’’ denildi.

Eylem, uluslararası dayanışma çağrılarının yapıldığı sloganlarla sonlandırıldı.

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑