Açıklama

Published on Mart 5th, 2023

0

ATİK: Önlemsizlik bir kitlesel katliam suçudur


ATİK tarafından yapılan açıklamada “Dayanışma yaşatır, önlemsizlik öldürür” şiarıyla, deprem bölgesindeki halkla dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz!” dendi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

ATİK tarafından yapılan açıklama şöyle:

DEPREM CAN ALIR, FAKAT ÖNLEMSİZLİK BİR KİTLESEL KATLİAM SUÇUDUR!

Maraş merkezli olan ve 11 ili kapsayan 6 Şubat depreminin etkisi güncel olarak devam etmektedir. Türkiye, Kuzey Suriye ve Rojava demokratik bölgesindeki halklar depremin toplumsal yaralarını sarmakla meşgul ve tüm dünyanın dayanışmasını bekliyorlar. Bu üç haftalık deprem sürecinde içinde onbinlerce insan hayatını kaybetti ve yüzbinlerce insan yaralı veya engelli durumunda. Milyonlarca insan deprem mağduru oldu. Bir kez daha hayatını kaybedenler için ailelerine baş sağlığı, yaralılar için bol şifa ve mağdurlar için sabır diliyoruz.

Evet, bu deprem bir yüzyıl depremidir. Evet, bu deprem yarattığı maddi ve manevi hasar, yaraların sarılması ve belli olan yeniden imar kapasitesi bakımından çok büyüktür. Evet, günlerce süren binlerce artçı deprem sarsıntıları dahi toplumsal travmayı feci boyutlandırmaktadır.

Bu tehlikeye karşı ciddi önlemler alınmazsa, depremler can alabilir, aldı da. Ancak siyasi yönetimler ve iktidarlar; özellikle imar politikalarında, yerleşme ve konut politikalarında önlemler almak zorundadırlar. Halkı bilinçlendirme ve eğitme depreme karşı yasal önlemler alınma ve bunların sıkı denetlenme devletin görevidir. Sosyal pratikte olası ihlallerin denetlenmesi ve gerektiğinde suçluların cezalandırılması konusunda güvenilir değilse, her deprem bir kitlesel katliama dönüşür.

Ne yazık ki, bu son örnekte olduğu gibi, “Kentsel dönüşüm” adı altında, inşaat sermayesi baronlarının lehine “rantsal dönüşüm” peşine düşen faşist Erdoğan-Bahçeli iktidarı bir katliama neden olmuşlardır. Deprem ihtimaline dair hiç bir bilimsel ve ahlaklı uyarı ve ikazı ciddiye almadıkları gibi, son ana kadar ciddi uyarı yapan uzman insanları itibarlarını sarsma peşine düşmüşlerdi. Deprem yaşandıktan sonra da, bölgede arama-kurtarma ekipleri geç gönderilerek, kitlesel bir katliama neden olmuşlardır. Halkın barınma ihtiyacı olan çadırları karşılama yerine onu para karşılığında bağımsız dayanışma çalışması yürütenlere vermeleri, faşist devletin gerçek karakterini bir kez daha göstermiştir.

Bu deprem sonrası halk kitlelerinde iktidara yönelik derin bir güvensizlik olduğu gerçeğini iyice ortaya çıkardı. İnsanların sömürücü, rantçı, karakterli ve boğazına kadar yolsuzluklara gömülmüş AKP-MHP koalisyonlu faşist siyasi iktidara yönelik “politik güveni” bu depremle birlikte iyice zedelenmiştir. Bu rant sisteminden nemalanan belirli bir kesim halen akıldışı bir savunuculuk peşinde olsa da, asıl politik deprem egemen güçlerin kendi aralarındaki çelişkilerde ve çatallıklardan büyüyecektir.

Bu deprem, tarif edilmez tüm acılara ve perişanlıklara rağmen, bir şeyi daha ortaya çıkardı; tüm dünya da eşi benzeri görülmemiş bir boyutta bağımsız depremzedelerle dayanışma inisiyatifleri açığa çıktı. Bu uluslararası dayanışma kültürü tarihsel olarak bir çok şey öğretmektedir. Halkların ve işçilerin enternasyonal birliği ve kardeşliği bu maddi ve manevi dayanışma kültürü sayesinde yeniden güçlenmiş oldu. Dolayısıyla demokratik enternasyonal güçler olarak, bu dayanışma kültürünü bu kitlesel katliamın sorumlusu olan AKP-MHP koalisyonlu siyasi iktidarın yıkımı için bir kaldıraç ve tarihsel fırsat olarak değerlendirmeliyiz.

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu ve bileşeni kadın ve gençlik örgütlenmeleri olarak; bütün imkan ve olanaklarımızla depremzede çeşitli milliyetlerden halkın ve işçi sınıfının yanında yer alıyor ve rantçı siyasi iktidardan hesap sormak için mücadele edeceğiz. Bölge halkının yaralarını sarma ve yaşam alanlarının yeniden yapılandırılması için tüm gücümüzle destek vereceğiz. Unutmamalıyız ki; bu dayanışma birkaç günlük, birkaç aylık, birkaç yıllık kısa süreli bir görev değil artık. Coğrafyanın yeni depremlere gebe olması, bu son depremin tahribatının öncekilerin toplamından dahi büyük olması, Marmara/İstanbul hattında yeni bir depremin kapıda olması, halk bilinçlendirme, örgütleme ve sistematik bir uluslararası dayanışmayı organize etme konusunda hepimize stratejik ve taktiksel yeni görevler yüklemektedir. “Dayanışma yaşatır, önlemsizlik öldürür” şiarıyla, deprem bölgesindeki halkla dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz!

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK)

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑