Makaleler

Published on Ekim 25th, 2022

0

Alevilik ve Kürtler üzerinden ırkçılık | Turgay Çelik


İzne bağlı Alevilik, 5, 10, 15 çocuk, Kart kurt Kürt. Demirtaş Kürt mü değil mi? …Artık söyleyecek sözünüz kalmadı!

Parti devletinin tek adam diktasının ve devletin ırkçı ve tekçi politikalarının yansımasıdır, tüm bu gelişmeler.

Söyleyecek bir şeylerinin kalmamasıdır, sona doğru yaklaşmaktır, paniktir çaresizliktir ve saldırılar bundandır.

Cumhurbaşkanın bir hafta içinde sadece yaptığı konuşmalar değil, pratikte yapılan uygulamaların açığa çıkmasıdır, doğrudan bölücülüktür, nefret dilidir, ırkçılıktır, ayrıştırmadır.

Partisine kattığı kafatasçı bir teğmene “PKK 5, 10, 15 çocuk yapıyor, eşinle sen de çocuk yap” diyor basının önünde. Irkçılık yapılırken, kadına bakışlarını da aslında tescilliyor.

 Çünkü onlara göre kadın sadece çocuk yapar ve eve kapanmalıdır. Kadının görevi sadece dört duvar arasıdır.

Cumhurbaşkanı devletin en tepesi olduğunu unutmuş olacak ki, Selahattin Demirtaş’ın Kürt olup olmadığını sorguluyor. Üstelik eşit olmayan koşullarda. Demirtaş’ın Kürt sorunun demokratik yollardan çözülmesinin mücadelesini verdiği için rehin tutulduğunu, hapiste olduğunu bildiği halde bu konuşmayı yapıyor.

Aynı şekilde HDP Eşgenel Başkanı Mithat Sancar’ın kimliğini sorgulayarak da ırkçılık yapıyor. Cumhurbaşkanın yapmış olduğu ayrımcılık ve nefret dili HDP’yi daha da güçlendirecektir.

Alevileri de Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, kayyumlar atayarak, muhtarlıklar kaymakamlıklar ve valilikler aracılığıyla el konulmaya çalışılıyor, güdümlü hale getirilmek isteniyor. Cemevlerinin  elektriğini ve suyunu karşılayacak, bu konuda torba yasa içerisinde meclis ede sunacaklar ve yasalaşması için alt komisyondan geçmiş. Yani “İzne bağlı Alevilik” kirli senaryoları.

Bundan yaklaşık yedi sekiz yıl önce yine Diyarbakır’da bir mitingte alana topladığı bindirme kıtalarla “Diyarbakır’a yeni hapishane açıyoruz” konuşmasının toplama kitleleri nasıl alkışladığını bütün dünya gördü.

Sanki fabrika açacakmış mübarek. Hepimiz de biliyoruz ki daha büyük bir cezaevi yaptırdığınız için küçüğünü müzeye dönüştürüyorsunuz. Bu yüzleşmeniz anlamına gelmiyor

Tıpkı Denizler’i idam ettiğiniz gibi. Ankara Ulucanlar Cezaevi, Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali’nin yattığı Sinop cezaevinde olduğu gibi tutsaklar üzerinden para kazanıyorsunuz.

Ortada bir yüzleşme yok, hesap verme yok, tam tersi o dönemleri magazinleştirerek, rant kapısına dönüştürmektir. Diyarbakır cezaevi için de uygulayacağınız aynı politikalar olacaktır.

“İzne bağlı Alevilik. Kart kurt Kürt. Selahattin Demirtaş Kürt mü değil mi?” sözlerinin altında kalıp, yıkılıp gideceksiniz!

Sonun başlangıcı; tıkandız artık, söyleyecek sözünüz kalmadı!


Turgay Çelik – 25.10.2022

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑