Avrupa

Published on Şubat 21st, 2023

0

AGDB ve Kürdistani kurumlar 25 Şubat’ta alanlara çağırdı


Avrupa ülkelerinde yaşayan Kürdistanlılar ve Türkiyeliler, 25 Şubat’ta depremin yıkımından sorumlu AKP-MHP iktidarına karşı alanlara çıkıyor.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Yapılan ortak çağrı şöyle:

BASINA VE KAMUOYUNA

Türkiye, Kürdistan ve Rojava’da, 6 Şubat sabahı Maraş merkezli meydana gelen iki büyük depremde hayatını kaybeden halkımızın ailelerine, sevenlerine baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Deprem Sarstı, Devlet Katletti;

Rojava, Kürdistan ve Türkiye’de 6 Şubat sabahı gerçekleşen iki büyük depremde on binlerce insanımızı kaybettik, binlercesi yaralandı. Sağ kurtulanların çoğu da kışın dondurucu soğunda sokakta kaldı. Hala enkaz altından çıkartılamamış binlerce insanımız var. Sarsıntılar hala devam etmekte.

Depremin ilk gününden itibaren ADGB bileşenleri başta olmak üzere, bir çok demokratik kurum sürece müdahale ederek, halkımızın yarasını sarmaya çalıştılar.

Türk devlet aklı ise tam da kendisinden bekleneni yaptı. Deprem bölgesinde Kürt, Arap halklarından ve yoğunluklu alevi inancının yanı sıra farklı inançlardan insanların yaşıyor oluşu, müdahelenin geciktirilmesinin nedenidir. Faşist devlet, bölgeyi Kürtsüzleştirme, Hatay’ın Arap Alevi – Hristiyan nüfusunu seyrekleştirme politikası doğrultusunda, depremi bir fırsata çevirerek bölgenin demografik yapısını değiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle enkaz altında kalanlara, üç gün boyunca müdahele edilmemiş, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen arama kurtarma ekipleri saatlerce hava limanlarında bekletilerek müdahaleleri geciktirilmiştir.

Deprem bölgeyi sarstı, ama Türk devleti müdaheleleri bilinçli geciktirerek halkı katletti. Nitekim düşlerini gerçeğe dönüştürebilmek için, bir taraftan halkı yerinden-yaşam alanlarından sürgün etmeye çalışırken, diğer taraftan henüz enkaz altındaki insanların tamamı çıkartılmadan, enkazlar iş makinalarıyla kaldırılmaya başlanmıştır. Faşist Erdoğan bir yıl içinde yaptıracağı binaların sayılarını belirterek yeni rant kapılarının hesaplarını yapmakta.

Aynı şekilde Rojava’da yıkılan kentlere yardım gitmemesi için, Türkiye ve merkezî Suriye hükümeti sınırları kapatarak, orada da daha fazla can kaybına sebep olmuşturlar. Depremin sarstığı kentleri, aynı anda Türk uçakları bombalayarak, yıkım ve can kaybı daha da büyütüldü.

Dayanışma yaşatır;

Depremin hemen ardından kurumların başlattığı yardım kampanyaları, toplanan bağışlar direkt deprem bölgelerindeki kitlelere ulaştırılmaya çalışıldı. Ayrıca ADGB bileşenlerinin hepsi Avrupa’dan gönderdiği ekiplerle, kitlelerin enkaz altından çıkarılması, gelen yardımların düzenli bir şekilde dağıtılması için çaba harcarken, sağlıkçılar da halka sağlık hizmeti sundular. Deprem bölgesinde kurulan kriz masalarıyla ilişki kurularak, temel ihtiyaçlar kısa zamanda giderilmeye çalışıldı. Fakat faşist devlet aklı “tüm yardımlar tek elden yapılacak” diyerek, buna da müdahale etmiş ve gelen yardımlara el koymuş, o dondurucu soğukta halkın en temel ihtiyaçları olan çadırları ve ısıtıcıları bile engellemeye çalışmıştır. Fakat tüm bunlara karşın, çeşitli yol ve yöntemlerle kriz masalarının oluşturduğu temel ihtiyaçlar, büyük oranda halka ulaştırıldı.

Avrupa’da da kamuoyu oluşturmak için kampanyalar örgütlendi. Bir çok alanda sokaklarda çadırlar kurularak halk dayanışmaya davet edildi. Toplanan yardımlar devlet tarafından depremzedelere ulaştırılmadığı için, yerli halka  devlet kurumlarına yardım yapmamaları, toplanan yardımların deprem bölgesindeki kriz masaları ile birlikte çalışan demokratik kurumlara yapılmasının propagandası yapıldı. Ayrıca tüm kurumlar çeşitli etkinlikler düzenleyerek gelen geliri deprem bölgelerine gönderdi.

Yaslıyız, Öfkeliyiz!

Türkiye’nin birçok ilinden ve Avrupa’dan giderek halkın yarasını sarmaya, acılarına ortak olmaya çalışan gönüllülere Türk devleti engel olmaya çalışıp, giden yardımlara el koymaktadır. Alanda arama kurtarma çalışması yürütmek ve halkla dayanışmada olmak için oluşturulan kriz merkezlerine saldırmakta, el koymakta, Maraş örneğinde olduğu gibi Hasa koca Cem evinde  HDP tarafından kurululan    yardım  toplama ve dağıtma merkezlerine kaymakamlık tarafında kayyum atandı. Ayrıca deprem sahasındaki halka ve giden yardım kamyonlarına sivil faşist çeteler tarafından silahlı saldırılar gerçekleştirilerek halk arasında korku atmosferi oluşturmaya, göçmenler ve mülteciler üzerinden ürettikleri ırkçı, ayrımcı politikalarla halkı birbirine karşı düşmanlaştırarak, halkın kendi kendine yaralarını sarması engellenmeye çalışılmaktadır.

ADGB’nin, deprem bölgesinde sürdürülen devlet politikalarını teşhir etmek hedefiyle, acil kamuoyu oluşturmak için belirlediği yönelime göre;

  1. Türk devletinin bölgedeki demografik yapıyı değiştirmeye yönelik siyasetini, Avrupa’da yaygın şekilde kamuoyuna deşifre ederek   gerçekleri anlatacak
  2. Depremde yaşamsal önem taşıyan ilk üç gün içinde, arama – kurtarma ekiplerini sahaya yönlendirmeyerek, Türkiye dışında giden kurtarma ekiplerini dahi hava limanlarında saatlerce bekleterek, devletin deprem bölgesinde bilinçli katliam gerçekleştirdiğini kitlelere anlatmak.
  3. Çeşitli ülkelerden devlete gönderilen yardımların, depremden etkilenen halka ulaştırılmadığını ve bundan dolayı da devlet kurumlarına değil, yerellerde oluşan kriz merkezlerine bu bağışların yapılmasını sağlamak için kamuoyu oluşturmak.
  4. Türk devletinin bölgedeki göçmenleri de hedef alan ırkçı saldırılarını teşhir etmek.
  5. Atanan kayyumları ve yerellerde oluşan kriz masalarına saldırıları kınamak.
  6. Avrupa’da yerli ve göçmen kitlelerin, depremden etkilenen bölgelerdeki halkla dayanışma içinde olmasını sağlamak hedefleriyle, en geniş katılımla ortak çalışmalar yürütülecektir.

Öfkemizi Örgütleyelim;

Faşist devlet depremin yerle bir ettiği kentlerdeki mağdur halkımızı işkence, zulüm, baskı ve ırkçılıkla ayrıştırmayı, kendi bekasını tehdit edecek öfkenin örgütlenmesini katlederek bastırmayı amaç ediniyor. ADGB ve Avrupa’daki Kürdistan Partisi-Kurumları Platformun bileşenleri olarak bizler de, bu öfkenin en güçlü bir şekilde örgütlenmesi için çalışacağız. Bu hedef doğrultusunda bir eylem planı çıkartıldı.

Tüm yerellerde yapılan çalışmaların ortaklaşması konusunda, daha öz verili olma koşuluyla, tüm Avrupa ülkelerinde 25 Şubat Cumartesi günü merkezi veya yerel yürüyüş ve mitingler örgütlenecektir. 25 Şubat günü taziyelerden kaynaklı eylemlerin örgütlenemediği alanlar, eylemlerini 04 Mart Cumartesi günü örgütleyecektirler.

Yapılacak yürüyüşler; İngiltere, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, İsviçre, Avusturya, Belçika, Kanada, Yunanistan, Avusturalya ve Kıbrıs’ta merkezi, Fransa’da; Marsilya, Paris, Nordamdiya ve Strasburg olmak üzere dört merkezde, Almanya’da; Hamburg, Hannover, Berlin, Düsseldorf, Frankfurt ve Stuttgart’ta bölgesel merkezi yapılması kararlaştırıldı. Yürüyüşlere “Siyah Yürüyüş”, motosuyla çağrı yapıyoruz.

ADGB ve Avrupa’daki Kürdistan Kurumlar Platformu olarak; tüm Demokrat, devrimci, insanlıktan yana olan herkesi ve özelikle tüm Kürdistanli , Türkiyeli insanlarımızı  gerçekleştirilecek eylemlere kitlesel katılm sağlamaları için çağırı yapıyoruz. Gün kinimizi bilince, öfkemizi örgütlü güce dönüştürme günüdür…

  • DEPREM SARSTI DEVLET KATLETTİ! DEMOGRAFİK DEĞİŞİME HAYIR!
  • YASTAYIZ!  İSYANDAYIZ! SORUMLULAR YARGILANSIN!

ADGB- Avrupa Demokratik Güç Birliği ve Avrupa’daki Kürdistan  Kurumları Platformu

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑