Alevi

Published on Ekim 14th, 2022

0

AABF’nin Erdoğan’a karşı açtığı davanın ilk duruşmasına çağrı!


Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)’nin Erdoğan’a karşı açtığı manevi tazminat davası 19 Ekim’de başlıyor. Yapılan çağrıda “Ülkede birlik ve barışı isteyen herkesi davet ediyor, dayanışma, demokratik taleplerin gerçekleşmesinde en değerli güçtür, diyoruz.” dendi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

AABF Genel Başkanı Hüseyin Mat imzasıyla yapılan açıklamayı aşağıda veriyoruz:

Duruşmaya Çağrı
Basına ve Halkımıza Davettir

Yıllardır yok sayılan, yaşam hakları dahil olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen Alev-lerin temel istemlerinin siyaset malzemesi haline getirildiği günlerdeyiz. Sayın Cumhurbaşkanı, daha dün Alevilerin dinsel ve kimliksel varlığını inkar ederek, ayırımcı tutum ve davranışlarını sürdürürken, bugün tamamen, yaklaşan seçimler için bir yatırım olarak sözde vaatlere yöneliyor. Onun bu tutumuna ilişkin olarak kurumlarımız yaptıkları açıklamalarla gerekli yanıtları vermeye devam ediyor.
Son yirmi yıldır iktidarda olan AKP ve daha önceki iktidarların, Alevilere karşı ayırımcı eylem ve işlemleri hepimizin belleğindedir. Bu, insan haklarına aykırı, din ve vicdan özgürlüğünü yok sayan söz ve davranışlara karşı demokratik mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. Bu mücadelenin bir parçası olarak söylenen her sözün ve gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin yarattığı ağır tahribatın hukuk önünde sorgulanması ve yargılanması gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla, Cumhur-başkanı’nın sürekli hale gelmiş olan din ve vicdan özgürlüğümüzü, kişilik haklarımızı ihlal eden, ayırımcı, aşağılayıcı ve hakaret içeren sözlerine ilişkin dava haklarımızı ısrarla kullanıyoruz.
Bu davalardan biri olan ve 19 Ekim günü saat: 10.00 ilk duruşması yapılacak olan davamız hakkında da sizi bilgilendirmek ve dayanışmaya davet etmek istiyoruz:
Cumhurbaşkanı 05.12.2021 günü Siirt’te “Demokrasi Konuşmaları” adı altında yaptığı konuşmada; “ …Bu işi şu anda en büyük tahrik unsuru olan yurt dışı ve yurt dışında da birinci derecede Almanya ve Almanya’da özellikle ALEVİLİKTEN ÖTE ALİSİZ ALEVİLİKLE ADETA YENİ BİR DİN İHDASI ÖNE SÜRÜLÜYOR. ….VE CİDDİ DE ONLARA PARA DESTEĞİ VERİYORLAR. YANİ BUNDAN 2 YIL ÖNCESİ RAKAMLA 30. MİLYON EURO YILLIK BUNLARA PARA DESTEKLERİ DE OLMUŞTUR.” açıklaması yapmıştı. Bu açıklamadaki ithamların gerçek dışı olduğu Almanya hükümetine verilen sorunun cevabı ile resmi olarak kanıtlandı.
Tümüyle gerçek dışı olan bu sözleriyle ve özellikle Almanya’da yaşayan Alevileri temsil eden en büyük çatı örgütü olan Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nu ve Alevilik inancını hedef alan Cumhurbaşkanı hakkında suç duyurusunda bulunduk. Cumhurbaşkanı’nın bu beyanı ile görevini kötüye kullandığını, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini, iftira, hakaret ve ayırımcılık suçlarını işlediğini belirttik.
Bu başvurumuz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Bürosu tarafından Anayasa’nın 105. maddesine atıfla, “Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiası ile ancak TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önerge ile soruşturma açılmasının mümkün olabileceği “ ge-rekçesi ile işleme konulmadı. Kesin olan bu karara karşı Cumhurbaşkanı’nın şahsi sorumluluğunun devam ettiği inancı ile tümü ile hukuksuz olan bu karara karşı Anayasa Mahkemesi ‘ne başvuruda bulunduk. Bu davamız devam etmektedir.

Aynı konuşma nedeniyle ayrıca Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tazminat davası açtık. Bu da-vada Cumhurbaşkanı’nın “ALEVİLİK İNANCINA BAĞLI BİREYLERİ, DİN VE MEZHEP FARKI GÖZETEREK ALENEN AŞAĞILAMA, KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI, VE AYIRIMCILIK EYLEMLERİ NEDENİYLE ÖNCELİKLE ÖZÜR DİLEMEYE, 50.000 TL TAZMİNAT ÖDEMEYE MAHKÜM EDİLMESİNİ AYRICA KARARIN TÜM BASIN ORGAN-LARINDA YAYIMLANMASINA KARAR VERİLMESİNİ ” talep ettik.
Bilindiği gibi Anayasamızda devletin temel niteliklerinden biri olarak yer alan laiklik, devletin in-ançların özüne müdahale etmeme görevi yükler. Devlet, bireyin benimsediği dine- inanca inanma ya da inanmama hakkını güvence almakla yükümlüdür. Bu çerçevede tüm dinsel inanışlara karşı tarafsızlık Cumhurbaşkanı’nın Anayasal görevidir. Laik olmayan bir düzen, demokratik de olamaz. Cumhurbaşkanı’nın, özellikle de Sünni bir kişinin, Aleviliğin ne olduğu ya da olması gerektiğine ilişkin açıklaması inanç özgürlüğüne müdahaledir. “Alisiz Alevilik” savı, aynı zamanda Aleviler arasında da bir ayrışmayı teşvik eder niteliktedir. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Alevi toplumu, bu güne dek işlenen nefret suçlarının ağır bedelini ödemiştir. Konuşma, toplum barışını da tehdit eden nefret suçu niteliğindedir.

19 Ekim Günü TC Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Saat: 10.00 da avukatlarımız Şenal Sarıhan ve Oya Aydın’la birlikte katılacağımız duruşmamıza, ülkede birlik ve barışı isteyen herkesi davet ediyor, dayanışma, demokratik taleplerin gerçekleşmesinde en değerli güçtür, diyoruz.


Hüseyin Mat
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu
Genel Başkanı

Tags: , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑