..." /> 1924 öncesi Meclis tutanakları - Atatürk ve Kürtler... | Erdal Boyoğlu

Makaleler

Published on Kasım 20th, 2022

0

1924 öncesi Meclis tutanakları – Atatürk ve Kürtler… | Erdal Boyoğlu


“Sol’un Kürd sorunu” 

Türkiyeli sosyalistlerinin cumhuriyetten bu yana Kürt sorunuyla (bir bütün olarak tüm etnik kimliklerle) ilgili çözümlemeleri çok yetersiz kaldı. Kürtleri anlama ve siyasallaştırma yeteneğini geliştiremediler.

Kürt tarihi ile ilgili her durumu geleneksel siyasetin (Kemalizm) aklıyla ve araçlarıyla anlamlandırma geleneğini sürdürdüler.

Kürt sorununu tartışmaya açan Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve İbrahim Kaypakkaya oldu. Kıvılcımlı ve Kaypakkaya’nın Kürt sorunu çalışmaları geliştirilmedi. Ama bu çalışmaların tartışmasından ziyade en çok tartışılan konuların başında, Bağımsız Türkiye, Sosyalist Türkiye, Milli Demokratik Devrim, Halk savası, Sosyal Emperyalizm-Sosyal Faşizm gibi siyasal tartışmalar öncelikli olarak geldiğinden dolayı ,Kürt sorunu hasır altı edildi.12 Mart sonrası Türkiye sosyalist hareketler içinde Kürt sorununu inceleyen ve çözüm önerileri sunanlarda ‘Milli Misaki Kemalist düşüncenin etkisindeydiler. Kurtuluş’un kürt sorunu değerlendirmesi Kemalizm’den bir kopuştu. Kurtuluş örgütüne yakın tezleri 1980 sonrası Devrimci Kurtuluş, Kürdistan’ın sömürge olduğunu ve Kürtlerin ayrı örgütlenmesini savundu.

Sol, Marksizmi-Leninizmi yorumlama, gelişim-dönüşüm ve değiştirme biçimlerinden üretilmiş ideolojik/politik genel rehberi ve karşı koyma biçimlerini bugün de aynen kullanmaktadırlar. Ama hala sol adına Kemalizmin yanlışlarını çok severim dizeleriyle yollarına devam edenleri yolu nasıl bir kırmızı çizgidir. Ulusal solcular (nasyonel solcuları) sosyalist, solcu ve komünist olmadıkların dolayı bu yazının dışında tutuyorum

Hükmünü kaybetmiş Türk milliyetçiliği(Kemalizm) tarihsel sürecin sonuçlarıyla, tarihin hem nedeni hem de sonucudur. Türk sorunu, kendi sürecini tutanaklarda ki değerlendirmeleriyle çok net ifade ediyorlar. Kürtleri ve Ermenileri işaretleyen, bu tutanaklar, sözler ve sorular bizler tarafından anlamlandırmayı beklemektedir. Kürtler Özerklik önerisi sunduğunda ezberler bozuldu. Oysa aşağıdaki alıntılarda görüyoruz ki bu sorun o zaman da tartışılmış. Tarih bize hiç bilmediğimiz kavramaları dayatmıyor. Tarih bize her şeyin tarihteki yerinde tarihi anlamlandırma da kavram bulmak istiyor. Uzun sözün kısası ne kadar Kürtleri anlarsak o kadar tarih çözülür. Saçak Dergisi’nin meclis tutanaklarını deşifre etmesi PKK ile ilişkilerinin çok iyi olduğu bir sürece gelmesinden kaynaklıydı diye düşünüyorum. Sonuçta çok önemli kaynaklardır. ve bilinmesi gerekenlerdir.

T.C. kurulmadan önce yani 1923 öncesi söylenenlere bir göz atalım…

Atatürk bakın neler diyor.

„17 Haziran 1919; Bu hudutlar dahilinde tasavvur edilmesin ki Anasır-ı İslamiyeden yalnız bir cins millet vardır. Türk vardır, Çerkez vardır, Kürt vardır. Ben Kürtleri ve hatta öz bir kardeş olarak tekmil milleti bir nokta etrafında birleştirmek ve bunu cihana müdafaa-Hukuk Milliye Cemiyeti vasıtasıyla göstermek karar ve azmindeyim.

19 Eylül 1919’da Sıvas’ta söyledikleri;

Türk ve Kürdün yek diğerinden ayrılmaz iki kardeş olarak yaşamakta devam eyleyeceği ve sarsılmaz bir vucut halinde dahil ve hariç kalacağı şüphesizdir. (Atatürk’ün Tamım Telgraf ve Beyannameleri IV cilt sayfa.34 Kazım Karabekir İstiklal Harbimiz. sayfa 50.

„ATATÜRK VE KÜRTLER; (Metinler Saçak dergisi tarafından Türkçeleştirilmiş.)

Türk ve Kürt: iki öz kardeş!

Sizler gibi, din ve namus sahibi büyükler oldukça, Türk ve Kürt’ün birbirinden ayrılmaz iki öz kardeş olarak yaşamakla devam eyleyeceği ve hilafet makamı tarafında sarsılmaz bir vücut halinde dahili ve harici düşmanlarımıza karşı demirden bir kale halinde kalacağı şüphesizdir.(15 Eylül 1919) ATTB,s,63;Hacı Kaya ve Şatzade Mustafa Ağalara Telgraf.

TÜRK VE KÜRT UNSURLARIN VATANI

Devlet için milli yeni bir hudut kabul ettik…Bu hudut ordumuz tarafından silahlı müdafaa olunduğu gibi aynı zamanda Türk ve Kürt unsurlarıyla meskun kısımları vatanımızı sınırlar.” (28 Aralık 1919) ASD ( Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri) 11, s,12

Kürdistan!

„Hakikaten İngilizler daha evvel bütün Kürdistan’ı iğfal etmek, Türk vesair dindarlarından ayırmak için tasavvur edebilikleri her şeyi orada tatbikle meşgul idiler. (24 Nisan 1920)ASD-!,s,32.

IRKI İMTİYAZLAR KABUL EDİLMİŞTİR!

„…bu hudut dahilinde sanılmasın ki İslam unsurundan yalnız bir cins millet vardır. Bu hudut dahilinde Türk vardır, Çerkez vardır ve çeşitli İslam unsuru vardır. İşte bu hudut karışık bir halde yaşayan, bütün maksatlarını bütün manasıyla birleştirmiş olan kardeş milletlerin milli hudutudur.(Hepsi İslam’dır , kardeştir sesleri), (….) İnşallah, mevcudiyetimizi kurtardıktan sonra (İnşallah sesleri) kardeşler arasında halledeceği ve kesin olarak bitirileceğinden bırakılmış ve ayrıntılarına girişilmemiştir. Fakat esas olarak bu maddeye konulmuştur.” (24 Nisan 1920 ) ASD-1,s,30.

IRKI İÇTİMAİ, COĞRAFİ, HUKUKA RİAYET!

„Meçlisi alınızı teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkez değildır, yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden birleşik İslam unsurudur, samimi bir bütündür… (…) Binaenaleyh menfaalerimiz müşterektir. Meydana getirmeye azmettiğimiz, yalnız Türk değil, yalnız Çerkez değil, hepsinden karışmış bir İslam unsurudur”(1 Mayıs 1920) ASD-1,s, 73-74.

( ATTB, Atatürk’ün Tamım, Telgraf ve Beyannamelerı)

LOZAN’DA KÜRTLER

İNÖNÜ’NÜN LOZAN’DA TÜRKİYE ADINA OKUDUĞU BİLDİRİDEN:

Türk ve Kürtlerin Hükümeti!

„Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Türklerin olduğu kadar Kürtlerin de hükümetidir; çünkü, Kürtlerin gerçek ve meşru temsilcileriyle aynı ölçüde ülkemiz hükümetine ve yönetimine katılmaktadırlar. (…) Kürtler, Türkiye’de her zaman yurttaşlık haklarından yararlanmışlardır; siyasal ve sosyal bakımlardan, her zaman işbirliği yaptıkları Türk hükümetini hiçbir zaman yabancı bir hükümet saymamışlardır. Büyük Millet Meçlisi’nde milletvekileri vardır; Hükümet ve yönetim işlerinde etkili olarak katılmaktadırlar. „ Lozan Barış Konferansı, Tutanakları Belgeler, Takım 1, Cılt 1, Kıtap 1, s, 348-349. *(bir not; bu dönemde Kürtler kendi mebuslarını seçebiliyorlardı, yani bir Dersim mebusu denildiği zaman Kürtlerın temsilcisi sıfatıyla Meçliste yerini alıyordu. Ben Kürtlerin temsilcisiyim diyebiliyordu Bugün bırakın Dersim kelimesini ağıza almak; Mecliste ben Kürt’üm ve Kürtlerin temsilciyim diyenlerin başına gelenleri, bunun hakkında hangi yürürlükler devreye sokulduğunu 2 Mart 1992 de gösterdiler.

İSMET İNÖNÜ ANLATIYOR:

Biz Türkler ve Kürtler!

„Milli mücadele esnasında ve Lozan müzakereleri devam ederken Kürtler umumi olarak Türk camiasında bulundular ve memleket birliğini muhafaza etmek, milli hükümeti kuvvetli bulundurmak için arzu ile yardımcı oldular”… Ulus, 31 Mart 1969. *( Peki Kürtlerin bu arzu ile yardımcı olmalarının karşılığı ne oldu?)

Seksen Beşinci Birleşim 3 Ekim 1921 perşembe Birinci oturum

Koçkiri ve Ümranıye hadiseleri ve Doğu vilayetlerindekı güvenlik durumu.

EMİN BEY (Erzincan): Efendim gizli celseyi biz istedik… Ben Koçgiri hadiselerini tamamen takip etmiş bir arkadaşınızım… Orada öylesine bir mezalım yapılmıştır ki tüyler ürpertir. Efendiler memlekette yapılan bütün mezalım Büyük Millet Meçlisi namına yapılmıştır. Bunu izah etmek zannedersem dışarıda kötü tesir yapar. Gizli celse teklifimiz bundan doğmuştur.” *(Hala günümüz mezalimcileride Devlet için kurşun sıktıkları – tüyler ürperten terörü estirdikleri için kahraman ilan ediliyor.)

RAFET PAŞA (Dahiliye Vekili) Arkadaşlar söz konusu olan mesele.. haylızaman önce meydana gelmiş bır olaydır. O zamanlar ben Dahiliye Vekili değildim.. Hiçbir şeyin kapalı kalmasını istemem açık söylenmesini isterim (Bravo sesleri) … Benim kadar siz de sorumlusunuz.. Binaenaleyh ben bu iş için ne kadar davacı isem, sizde o kadar davacısınız. O halde hep birden itıraf edelim.”

MUSTAFA DURAK BEY(Erzurum): Biz kabul etmiyoruz. Sorumluluk Vekiller Heyeti’ne ve başta bulunanlara aittir. (Gürültüler)

RAFET PAŞA(Devamla) Ortada fenalık ve kabahat yoktur diyen yoktur. Bir soruşturma heyeti gönderilmelidir.”

HÜSEYİN AVNİ BEY (Erzurum): Bu zulüm her tarafta ışıtılmıştır. Avrupa da ışıtmış, bütün safhalarına vakıftır. …Burada diktatörlük yoktur.”

HASAN HAYRİ BEY(Dersim) ..Zannedersem Kürtlerin durumu meçhul gibi görünüyor ve Kürtler de bütün fıkirlerini beyan etmiştir… Buna karşı bir güvensizlik veyahut başka bir şey hatıra geliyorsa Kürtlerin ruhi durumlarını yüce milletimize arz etmek isterim. Efendim, şimdi evvela meçhul kalan Dersim Kürtleri, bunların durumları nedir, nasıl yaşamışlardır? Şimdiye kadar hükümetle irtibat dereceleri ne yoldadır?*( Dersim mebusu Hasan Hayri 1925 yılında Erzincan’da idam edildi. Mecliste Bölücülük propagandası ve Kürt milli kıyafetleri konuşma yaptı diye)

Seksen Yedinci Bileşim 5 Ekim 1921 Çarşamba Birinci oturum.

LÜTFÜ BEY (Siverek Mebusu): Bendeniz Kürdistan Mebusuyum! „Efendiler bugün bendeniz Kürdistan mebusuyum.. Kürdistan ahalisi ihanet, isyanı katiyen hatırına getirmemiştir. ..Efendiler, Fransız ordusunu Urfa’da mağlup eden hakikatte isyan telakki ettiği Kürt askerleridir, hakikatte isyan telakki ettiği Kürt aşiretleri sayesinde olmuştur. Nihat Paşa’ının askerleri sayesinde de değildir. (Kaç tane askeri vardı sesleri) TBMM GCZ-111,s,564-565

HÜSEYİN RAUF (ORBAY) BEY: (Heyeti vekile Reisi)

İki Necip Millet!

….Bizim murahhaslarımız bu hususu bir daha ihtar etmek istemiştir ki, Türkiye halkı ile kaderleri birdir, bir şeyleri birdir, gayeleri, dinleri birdir. Azınlıklar bunlara teşmil olunamaz. Bugün Kürt için azınlık söz konusu etmek, Türk için azınlıktan söz etmek demektir.”(25 Aralık 1922; Lozan Konferansı hakkındaki açıklamasından)TBMM GCZ-111, s,1153

YAHYA KEMAL (BEYATLI): Urfa Mebusu:

Türk ve Kürt bayrakları!

„Bugün de, şu anda, Antakya ve İskenderun’da ve bütün o toprakların arkasında kalan Türk, Türkmen ve Kürt bayraklarını görüyoruz. Ve bizim bu ülkümüzü hiçbir şey durduramayacaktır.”(23 Ağustos 1923) Zabit cenderesi, Aktaran Mahmut Goloğlu, s,256.

DR. MUSTAFA BEY (Çorum Mebusu)

Türkiyeli !

„…Türkiyeli olarak tesbit edilmelidir. Demin de arz ettiğim gibi Türkiyeli olarak tesbit edildikten sonra Türkiyeliler alınırlar. Türkiyeli olamayan memurlar bundan sonra Türkiye’de hizmet yerine getiremez.” (22 Eylül 1923 ) TBMM GCZ-IV,s, 270

NAZIM PAŞA (Müdafaai Milliye Vekili):

Türkiyelilik !

„..Bunlardan hangisi Türk olacak ve Türkiyeliliği kabul etmiş olacaktır. Bunu tetkik ederiz.”(24 Eylül 1923)TBMM GCZ-IV,s,309.

Kaynak, NİSAN.1987.SAÇAK DERGİSİ, ATATÜRK VE KÜRT SORUNU

YASALARDA KÜRTLER

2510 SAYILI, 14 HAZIRAN 1934 TARİHLİ İSKAN KANUNU’NDAN:

Türk Irkı, Kültürü ve Dilinden olmayanlar !

Madde 2.. Türkiye iskan bakımından üç bölgeye ayrılır.

„1 numaralı mıntıkalar: Türk kültürlü nufüsun takasüfi istenilen yerlerdir.

„2 numaralı mıntıkalar:Türk kültürüne temsılı(Özümlenmesı) ıstenılen nüfusun nakıl ve iskanına ayrılan yerlerdir.

„3 numaralı mıntıkalar: Yer, sıhhat, iktisat, kültür, siyaset, askerlik ve inzibat sebebleriyle boşaltılması istenilen ve iskan ve ikamet yasak edilen yerlerdir…

„Madde 9- Türkiye tabiyetinde bulunan… ve Türk kültürüne bağlı olmayan göçebeleri, toplu olmamak üzere kasabalara ve serpiştirme suretiyle Türk kültürlü köylere dağılıp yerleştirmeye.. Ve Türk kültürüne bağlı olmayan göçebeleri milli sınırlar dışına çıkarmaya „Dahiliye Vekaleti” salahiyetlidir.

Madde 10- Türk tebaasından olup da Türk kültürüne bağlı bulunmayan aşiretler fertlerinin dağınık olarak 2 numaralı mıntıkalara, türk tabiyetli ve Türk kültürlü göçebe aşiretleri fertlerini… nakledip yerleştirmeye, Türk tebaası olmayan ve Türk kültürüne bağlı bulunmayan göçebe aşiretleri fertlerini icaba göre Türkiye dışına çıkarmaya „Dahiliye Vekaleti salahıyetlidir.

Madde 11-A: Anadili Türkçe olmayanlardan toplu olmak üzere yeniden köy ve mahalle, işçi ve sanatçı kümesi kurulması veya bu gibi kimselerin bir köyü, bir mahalleyi, bir işi veya bir sanatı kendi soydaşlarına intisar ettirmeleri yasaktır.

„B: Türk kültürüne bağlı olmayanlar veya Türk kültürüne bağlı olup da Türkçe’den başka dil konuşanlar hakkında harsı, askeri, siyasi, içtimai ve inzibatı sebeplerle… toptan olmamak şartıyla başka yerlere nakıl ve vatandaşlıktan iskat etmek..

Madde 12-1 numaralı mıntıkalara:A: Yeniden hiçbir aşiretin veya göçebenin sokulmasına Türk kültürüne bağlı olmayan hiçbir ferdin yeniden yerleşmesine ve bu mıntıkaların eski yerlilerinden olsa bile Türk kültürüne bağlı olmayan hiçbir kimsenin avdet etmesine izin verilmez.

„B: Bu mıntıkalarda soyca Türk olup dilini unutmuş veya ihmal etmiş bulunan köyler ile nahiye kaza ve vilayet merkezleri civarına yerleştirilir…

„E: 1 numaralı mıntıkalar haricindeki vilayetler ahalisinden bu mıntıkalara, aileleriyle birlikte gelip yerleşmek isteyen Türk ırkı ve kültürlü asker ve mülkiye müteakitleri, yine bu vilayetler hakkından ve Türk ırkından olduğu halde bu mıntıklarda askerlik etmiş olup.. yerleşmek isteyenler.. iskan edilirler.” Düstur, cilt 15, Üçüncü Tertip.

Aşağıda ki alıntıda bu konuya ışık tutacağına umut ediyorum

„TBMM, 10 Şubat 1922 tarihli gizli oturumunda , Kürdistan’ın Özerkliği yasasını 64’e karşı 373 oyla kabul etmişti”- Ortadoğu uzmanlarından Robert Olson’un İngiliz gizli belgelerinden ortaya çıkardığı bu maddeler bir şeyleri ifade ediyor kanısındayım. O dönemleri Kürtleri el üstünde tutanlar bakın Kürtlerin Özerkliği konusunda neler düşünüyorlar

„- TBMM, Türk Milletinin medeniyetin gerekleri doğrultusunda ilerlemesini sağlamak amacıyla, Kürt Ulusu için kendi ulusal gelenekleriyle uyum içinde bir Özerk yönetim kurmayı taahhüt eder.

– TBMM, tüm Kürt ulusu tarafından benimsenen ve onurlu bir geçmişe sahip deneyimli bir yöneticiyi ayrıca Genel Vali olarak seçecektir.

– Genel Vali 3 yıl için atanacaktır; bu dönemin bitiminde , eğer Kürt ulusunun çoğunluğu önceki Genel Vali’nin görevine devam etmesini istemiyorsa, yeni bir Genel Vali , Kürt ulusal meçlisi tarafından seçilecektir.

-Kürt Ulusal Meclisi, Doğu vilayetlerinde genel oya dayalı seçimle oluşturulacak ve her meclis 3 yıl için seçilmiş olacaktır. Meclis oturumlarına 1 Mart’ta başlayacak ve dört ay süreyle görev yapacaktır.

-Sınırlar karma bir komisyon tarafından belirleninceye kadar, Kürdistan idari bölgesi Van, Bitlis, Diyarbakır vilayetleri, Dersim sancağı ve kimi kaza nahiyeleri içerecektir.

-Kürdistan’ın yönetime ilişkin olarak bir yargı örgütü oluşturulacaktır. Bu örgüt şu an için yarısı Türk ve diğer yarısı Kürt olmak üzere yetkin elemanlardan oluşacaktır. Emeklilikleri durumunda Türk görevliler Kürt görevlilerle değiştirilecektir.

-Türk ordusundaki Kürt subay ve askerler barış görüşmeleri sonuçlanıncaya kadar halihazırdaki görevlerini sürdüreceklerdir. Görüşmelerin sonrasında isteyenler yurtlarına dönebilirler.

-Hukuk ve Tıp Fakültelerini içeren bir üniversitenin kurulması Kürt Ulusal Meclisi’nin öncelikli görevi olacaktır.

-Genel Valinin onayını almadan ve TBMM bilgilendirilmeden Kürt Ulusal Meclisi hiçbir vergi uygulamasına girişemez.

-İlke olarak TBMM ile görüşülmedikçe ve onayı alınmadıkça Kürt Ulusal Meclisi’ne hiçbir imtiyaz tanınmaz.” Ahmet Mesut, İngiliz gizli belgelerinde Kürdistan 1918-1958. Doz Yayınları sayfa 138-140.

Yukarıdaki alıntıların bir bölümünü kaynak olarak (Atatürk ve Kürt sorununu konu yapan SAÇAK dergisinin Nisan 1987 sayısından yararlandım. İşte Meclis’te ağızlardan düşmeyen Kürtler. Cumhuriyet’le birlikte ve tüm yasama, yürütme, yargı organlarını ele geçiren Türk milliyetçileri, Fransa ve Faşist Mussoli’nin Anayasa’sını kendilerine model yapmasıyla birlikte taraf oldukları yönü belirlediler. artık kıblenin hangi tarafta olduğunu libre göstermişti. herşey ortadadır. Eğer bugün hala ayırımımız-gayrımımız yok diyenler , Kürtlerin haklarının var olduğunu söyleyenler , gerçekten bugüne kadar Kürtlerin ne gibi hakları vardır bir tane örnek göstersinler…


Erdal Boyoğlu – 20.11.2022

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑