10 Ocak hangi gazetecilerin günü? | Gül Güzel

Tutuklu gazeteciler neden tek kişilik hücrelere sürgün ediliyor?

Başlıktan da anlaşılacağı gibi yazımın konusu yine cezaevleri ve de gazeteciler olacak. Gazeteci olarak sürecin vahametini ve bu yüzden ülkeye gidemeyişim de ekleyince, benim için durum daha vahim oluyor…Gazetecilik mesleğini yaptığı için hangi ülkede bir gazeteciye 181 yıl, 6 ay, 22 günden oluşan müebbet hapsi cezası veriliyor? Ve daha tutuklama sürecindeyken, bulundukları cezaevlerinden sürgün edilerek, tek kişilik hücrelere atılıyorlar? Bütün bu inanılmaz tutum ve davranışlar sadece Kürt gazetecilere uygulanıyorsa; orada çok büyük ulusal bir faşizm vardır; ülkenin ismi ne olursa olsun! Bir ülkede gazeteciler tarafsız haberler yaptıkları için cezaevlerinde tutulurken, başka ülkelerde benzeri haberler yapanlara ödüller veriliyor. Örneğin Amerika’nın Minneapolis şehrinde yaşanan olaylarda, Beyaz polis memuru Derek Chauvin’in 25 Mayıs 2020’de gözaltına aldığı George Floyd’un boynuna diziyle bastırmasını cep telefonuyla yaptığı video kaydıyla belgeleyen genç kız Pulitzer’ın ”özel alıntı” ödülünü almıştı.

Cezaevlerinde oldukları için yıllardır kendileriyle yazıştığım gazeteci arkadaşlarımı ve onların içinde tutuldukları şartları düşündükçe, kendimi isyanımın yumağı içinde buluyorum. Bu yazımda gazeteci arkadaşım Ziya Ataman ve siyasi tutsak Aynur Epli’nin gönderdiği mektuplardan sadece kısa kesitleri siz okurlarımızla paylaşmak istiyorum.

Ziya Ataman yaklaşık 7 yıldır sadece gazetecilik mesleğini yaptığı için cezaevlerinde ve ağır sağlık sorunları olan bir gazeteci. Nefes darlığı, kalp rahatsızlığı, kronik iç hastalıkları olan ve yaklaşık 7 seneden beri cezaevinde tutulan bir gazeteci. ’’Düşüncelerimizin özgür olabilmesi için omuzlarınıza ihtiyacımız var. Bu gibi zorlu zamanlarda ancak dayanışma ile aydınlığa kavuşabiliriz. Bekliyoruz. Omuz omuza her şeyin üstesinde gelebiliriz’’ diyor Ziya Ataman.

Kendisinden, 28.09.2021’de Van Yüksek Güvenlikli Kapalı CİK’ten aldığım mektubunun ardından, 13.10.22’de ise sürgün edildiği 2 Nolu Yüksek Güvenlikli CİK, Dumlu – ERZURUM’dan mektubunu alınca, oldukça şaşırdım. Şimdi Ziya Ataman’ın en son gelen mektubundan kısa kesitler:

Sevgili Gül Ablam, … şüpheler düşüyor içimize. Vakit öyle bir vakit ki, birimizin susması diğerinden yüksek bir merak bırakıyor. Sağlık, savaş vb! Buranın soğuğunu daha hissetmedik. Bazı bazı ufaktan karlar düşse de daha örtüsünü serecek derecede olmadı. Kar düştümü işte o vakit soğuk mu, değil mi düşüncemi paylaşabilirim. Öbür yandan, yazın ortasında bile duvarın soğuğunu hissediyoruz. Bence fark ettirecek bir durumu olmaz. Fakat güneş görme sorunumuz mevcut. Günlük zaten birbuçuk saatlik dışarı çıkma zamanımızda Güneşi görmek mucizeydi bizim için. Bir de bu cezaevinin yapısı öyle ters olarak yapılmış ki. Sıradan bir evin planlaması gibi, güneşi arkamıza vermişler ki, biz göremiyelim. İşte bundan dolayı çetin bir kış geçme durumu olabilir.

Cezaevinin yapısı, çok farklı buranın. Hücre tipi, otomatik kapılar(!) avlu yoksunu ve ve ve… Asıl olan cezaevini ağırlaştırılmış hüküm giyenler için tesis etmiş olmalarıdır. Ve ben, daha tutuklu statüsündeyim! Yazarken teselli etmeye çalışıyorum kendimi… Zaten her şey ortada, ne diye söylediğimi bilmiyorum. Ama iyiyim. İyi olmak zorundayım…diyor tutsak gazeteci Ziya Ataman sürgün edildiği Erzurum tek kişilik hücrede… 06.12.2022 ‘’Görülmüştür/Dumlu’’, 2 Nolu Y.G.K.C.İ.K – Erzurum

******

Ve şimdi de Aynur Epli’nin mektubundançok kısa bir kesit ama bizi uzun uzun düşündürecek çizimleri:

Merhaba değerli dosdlar, … resim çalışmalarım imkanlar dahilinde devam ediyor. Malzeme almam bazen sıkıntılı olsa da çalışmam iyi gidiyor. Bir süredir zindanda aldığım ceza sürecine ithafen bir dizi çalışma başlattım. Ve bitmek üzere. Çıktığında zaten değerlendirmenizi bekliyeceğim.

Bu iki resmi 2021’de karantina koğuşundayken çizmiştim. Kağıdın hal ve vaziyetinden de anlaşılacağı gibi hayat yolunda epey yıpranmış bir resim! Buralarda yıpranmak hakikatın derinliklerine kök salmaktır… Bu kağıda da böyle bakalım.

Sonuç olarak güzel yüreğiniz için, güzel dilekleriniz için çok teşekkürler.

Bir zaman dilimini daha geride bırakırken yeni yılınızı en içten dileklerimle kutluyor, selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

Düşleri gerçek kılmak dileğiyle.

Aynur Epli, 06.12.2022, İzmir C.İ.K. mektup okuma komisyonu’’GÖRÜLMÜŞTÜR’’ mührü.

Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 10.01.2023